KADEM Samsun temsilciliği açıldı!

29 Eylül 2016, Samsun

KADEM’in 15. temsilciliği olan Samsun Temsilciliği, 29 Eylül Perşembe günü faaliyete başladı. Temsilciliğin açılışını Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, KADEM Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın ve KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar yaptı.

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 15. temsilciliğini Samsun’da açtı. Düzenlenen açılış programında, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, KADEM Başkanı Doç. Dr. Sare Ayın ve KADEM Başkan Yardımcısı Sümeyye Erdoğan Bayraktar konuşma yaparak, KADEM’in yeni temsilciliğinin Samsun’a hayırlı olmasını diledi.

Bakan Kılıç, yaptığı konuşmada klasik eşitlik söylemlerini eleştirdi:

“Kadın ve erkek eşittir diyerek yola çıkanlar, kadının bedeni üzerinden kapitalizmin en vahşicesini dünyaya yaşatarak haklardan bahsedebilmektedir. Tabii ki her insanın kendi hayatında nasıl yaşayacağını, ne yönde yaşayacağını seçmesi konusunda hürriyeti vardır. Buna hiç kimsenin bir diyeceği yoktur ama şu da bir gerçektir ki vahşi kapitalizmin ortaya koymuş olduğu, kadın ile ilgili çizmiş olduğu algı bizim nezdimizde doğru bir algı değildir. Çünkü kadın hiçbir zaman kapitalizmin bir parçası olarak kullanılacak bir varlık değildir.”

Konuşmasında Samsun’da bir temsilcilik açmalarının önemini dile getiren Aydın, Yeni Türkiye’nin yeni kadınlarına vurgu yaptı:

“‘Karadeniz’in Başkenti’ olarak anılan Samsun, Kurtuluş Savaşının yani Kurtuluş Mücadelesi’nin başlangıç yeri. Bir tarafta Bafra diğer tarafta Çarşamba ovası ile canlanan kadim şehir Samsun. Karakter bireye sadece annesinden babasından geçmez, bulunduğu topluluktan, bulunduğu şehirden, yaşadıklarından ve tarihten de geçer. Kimi zaman Fatih’ten, kimi zaman Nene Hatun’dan geçer. Kimi zaman bu topraklarda hiçbir şeyin karşılığını düşünmeden, ölümle, şehadetle burun buruna gelen ama milletim, ülkem, dinim, inancım, evladım diyen insanların asil karakterlerinden tevasül eder. Samsun’daki kadınlarımızın da Yeni Türkiye’nin asil ve öncü kadınları arasında yer alacaklarına inanıyorum.

***

Toplumda şahsiyet ve karakter sahibi bir nesil yetiştiren mektebin muallimidir kadın. Yine âilesine cennet saâdeti bahşeden hoş kokulu bir çiçektir. Çağımızda kadınlarla erkekler arasında uydurma bir eşitlik yarışı başlatılmıştır. Yaratılıştaki husûsiyetlere zıt olan bu yarış nedeniyle hanımlık ve annelik vazîfeleri zedenlemiş, âilenin huzur ve sükûnu kaybolmuş, toplum hayatı sarsılmış, fertler şahsiyetini yitirmiştir.

Kadın ve erkeğin fizikî, rûhî yaratılış ve fıtratları eşit değildir. Mühim olan, her alanda bir eşitlik değil, haklar ve vazifeler arasındaki dengedir, adalettir.

Cenâb-ı Hak, kadınlar ve erkekler arasında birbirlerini tamamlayan, çok güzel bir vazîfe taksimi yapmış ve her ikisine ayrı ayrı kâbiliyetler vermiştir. Kadın ve erkek, ancak maddî ve mânevî olarak bütünleştiği zaman yaratılış gâyesine uygun bir olgunluk meydana gelir; âile ve bunun neticesinde toplum huzurlu olur.

***

KADEM olarak, Antalya, Ankara, Batman, Denizli, Elazığ, Erzurum, G. Antep, K. Maraş, Karabük, Konya, Malatya, Sakarya, Trabzon, Bursa’nın ardından Samsun’da da kadın sorunlarını müzakere etmek ve çözüm getirmek için sahadayız. Kadınları toplumsal hayatta daha da güçlendirmek için destek olmaya devam edeceğiz.

Çünkü biz inanıyoruz ki; Toplumlarda erkeksiz terakkî olamayacağı gibi kadınsız bir terakkîden de söz edilemez. Çünkü kadın, kemâliyle toplumu yüceltir. Kadının alçalması ise, toplumu bir mezbelelik hâline getirir; hayat yollarını cam kırıkları ile doldurur. Kadın ve erkek, birbirini tamamlayan iki engin âlem gibidir. Ancak bu tamamlamada kadına, Cenâb-ı Hak tarafından daha tesirli bir husûsiyet verilmiştir. Şu ifâde, bu gerçeği dile getirmektedir:

‘BİR ERKEĞİ TERBİYE EDİN; BİR İNSANI YETİŞTİRMİŞ OLURSUNUZ. BİR KADINI TERBİYE EDİN; BİR ÂİLEYİ, HATTÂ TOPLUMUN KENDİSİNİ YETİŞTİRMİŞ OLURSUNUZ.'”

KADEM Başkan Yardımcısı Bayraktar da, 15 Temmuz süreci ve STK’ların rolünün önemine dikkat çekti.

“Sivil toplum kuruluşları milletimizin yakın geçmişte yaşadığı 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde de önemli bir misyon icra etti. Her şeyden önce fert fert hepimiz yalnız olmadığımızı anladık. Referanslarımızın doğruluğunu birbirimiz üzerinden test etme şansı bulduk. Ne mutlu ki milletimiz demokrasi yolunda destansı bir yürüyüş gerçekleştirdi. Düşünün ki bir kadın tek başına ‘kimseyi bekleyemem dedim dışarı çıktım çünkü vatan mücadelesi beklemez’ diyerek gece yarısı yola çıkmış tankın karşısına dikilmiştir. Safiye Bayat’ın bu örneğindeki gibi pek çok kadınımız canını hiçe sayarak ülkesine, değerlerine ve bayrağına sahip çıkmıştır. Bu asil duruşa çok şey borçluyuz. Onu ve onun gibileri bu olgunluğa hazırlayan şey kuşkusuz milli düşünce olmuştur. On yıllardır bir takım güçler tarafından üzerine toprak atılmaya çalışılsa da ne mutlu ki milli düşence hala diridir, canlıdır. Bu sayede milletimiz bu hain girişimin darbeden öte bir işgal girişimi olduğunu fark edebilmiş ve ona göre tavır alabilmiştir. 15 Temmuz tarihimize bir milletin ölümü öldürdüğü gün olarak geçmiştir. Ölümü öldüren millet artık hiçbir şeyden korkmaz”

Yazıyı Paylaşın!

Son Haberler

Bültenimize Abone Olun!

Bizi Takip Edin

Go to Top