Yrd. Doç. Dr. Zeynep Şahin Mencütek İle Kadına Yönelik Söylem Çalışması

Kadın, Siyaset ve Demokrasi

Demokrasi ve kadın ilişkisini inceleyen literatür özellikle feminist araştırmacı ve akademisyenler tarafından üretiliyor. Bu alanda özellikle kadınların niteliksel ve niceliksel temsili konusu ile ilgileniliyor. Temel sorular şunlardır: Kadınların parlamentolardaki temsili neden az? Kadınların bu alanda önündeki bariyerler neler? Kadınlar hangi yollarla temsil gücü kazanabilirler? Seçilmiş kadınlar kadınlara ve kadın sorunlarına ne şekilde hizmet ediyorlar?

Birinci türdeki temsile descriptive yani niceliksel temsil deniyor ve ikinci türdeki temsile substantive yani niteliksel temsil deniyor. Niteliksel temsil seçilen kadının kadınlar için ne yaptığıyla ilgileniyor.

Kadın ve siyaset yazını daha çok gelişmiş Batı Avrupa ülkelerini inceleyerek bir takım sonuçlara varmıştır. Burada temel bulgular şunlardır:

-Kadınların siyaset mekanizmalarına erişimleri için demokrasilerde daha fazla fırsatları vardır. Bu mekanizmalara erişimleri daha kolaydır. Çünkü eşit temsil önemli bir konudur ve bu noktada demokrasilerde kadınların önünde daha az yasal bariyer bulunmaktadır.

-Siyasi kurumlarda genel olarak eril bir dil ve bakış açısı hakimdir. Bunlar genelde yazılı olmayan kurallar şeklinde tezahür eder.

-Kadınların siyasetteki görünürlükleri ve sayıları gün geçtikçe artmaktadır. Kadınların parlamentolardaki oranı dünya ortalamasında %20.9’dur. Niceliksel temsilin yani kadınların temsil pozisyonlarında sayılarının artması demokrasilerin kalitesinin artmasına katkı sağlamaktadır.

-Araştırmalar göstermektedir ki siyasette kadınların çıkarlarını ve cinsiyet eşitliği temeline dayalı toplum-siyaset modelini daha çok kadınlar savunmaktadırlar. Tabii ki bu durumun istisnaları mevcuttur.

Sisteme dair bulgular/hipotezler

Sisteme dair en önemli bulgu kotadır. Şuan içlerinde birçok Müslüman ülkenin de olduğu 100’den fazla ülkede çeşitli cinsiyet kotaları uygulanıyor. En etkili kota, partilerin gönüllü olarak adapte ettikleri aday kotalarıdır. Bazı ülkelerde özellikle Güney Asya ülkelerinde rezerve edilmiş koltuklar var.

Türkiye’de ilk kota uygulayan siyasi parti 1993’de SHP olmuştur. Daha sonra 1999’da HADEP % 25 kota uygulamasını kabul etmiştir ve bunu 2001’de %40’a çıkarıyor ve kotayı çok etkili bir şekilde kullanıyor.

Kota eşitsizliğin çok derin ve sistematik olduğu ülkelerde durumun biraz düzelebilmesi için ideal bir method olarak görülüyor.

Niceliksel temsilin aşağıda ifade edilen durumlarda artış gösterdiğini görüyoruz:

-Nispi temsil seçim sistemini veya karma temsil sistemi uygulayan ülkelerde kadın temsilcilerin oranı çoğunluk seçim sistemi uygulayan ülkelere kıyasla daha yüksektir.

-Kadınlar geniş bölge seçim sisteminde dar bölge seçim sistemine göre daha kolay seçilirler.

-Ülkede genel olarak kadınların eğitim seviyesi ve iş hayatına katılım oranları yüksek oranda kadın temsilini etkilemektedir.

-Ülkede kadın konusunda iyi çalışan kadın bakanlıkları, genel müdürlükler vb. devlet kurumlarının varlığı yüksek kadın temsilini etkilemektedir.

-Kadın seçmenlerin desteğindeki artışın partiler arasında bir rekabet ortamı yaratması yüksek kadın temsilinde önemli bir rol oynuyor.

-Siyasette merkeziyetçi parti yapısı ve toplumda dindarlık derecesi yüksekse kadın temsili azalmaktadır. ,

-Parti ideolojisi kadınların temsilini etkilemektedir. Sol siyasi partiler kadın haklarını ve kadınların siyasal katılımını sağcı siyasi partilere kıyasla daha çok desteklemektedirler.

-Parlamentolarda ve siyasi partilerdeki kadın oranının yüksek olması sonraki seçimlerde siyasi karar alma mekanizmalarında daha fazla kadının yer almasında önemli bir rol oynamaktadır.

Turkiye`de Niceliksel Temsil

Türkiye’de son seçimlerle birlikte parlamentoda kadın oranı %17’ye çıkmıştır. 2009 yerel seçimlerinde yerel yönetimlerde kadın temsilinde bazı yükselişler olsa da genel olarak sayılar çok düşük kalmıştır.

Beldelerde dahil toplam kadın belediye başkanı sayısı 24’tür. 2 ilin ve 14 beldenin belediye başkanları kadındır.

Toplam İl Genel Meclisi Üyesi Sayısı: 3.379

Erkek İl Genel Meclisi Üyesi Sayısı: 3.269

Kadın İl Genel Meclis Üyesi Sayısı: 110

İl Genel Meclisi Başkan Sayısı: 2

Adaylık

Parti ayırımı olmaksızın ortak eğilim ve özellikler:

-Aday olunan bölgede bilinen bir aileye mensup olma, böyle bir ailenin kızı, gelini veya eşi olma, Doğu Bölgesinde aşiret mensubu olma, vb. faktörler adaylık sürecinde etkili olmaktadır.

-Adaylık sürecinde kadınların mesleki dağılımına baktığımızda en çok başvurunun avukat kadınlardan geldiğini görüyoruz. Diğer meslek grupları sırasıyla doktorluk, gazetecilik ve akademisyenliktir.

-Adaylık için erkeğe davet gitmesi neticesinde erkeğin eşini aday olarak teklif etmesi veya erkeğin eşini adaylık için tavsiye etmesi de kadının aday olmasında önemli bir etkendir.

-Kadınların parti teşkilatlarından geliyor olmaları da adaylık sürecinde etkili olmaktadır. 2007’de AK partiden seçilen 30 kadından 7 si kadın kollarından geliyor.

Adaylıkla İlgili Diğer Gözlemler

Aday sayıları her yıl artmaktadır.

Aday belirlemede ve yerleştirmede parti liderleri ve küçük bir elit grup etkili olmaktadır. Bazı durumlarda liderlerin eşleri de söz sahibi olmaktadır.

Adaylık sürecinde kadın kollarının az da olsa bir pazarlık gücü olmaktadır.

Büyük illerde daha fazla kadın seçilmektedir. (aday gösterilmektedir.)

Küçük illerde de eğer rakip parti uzun zamandır kadın adayla yarışıyorsa diğer partiler de kadın aday göstermektedir. (Ağrı, Van, Mardin, Diyarbakir örneklerinde yaşanan AK Parti-BDP rekabeti)

Kadın vekilin başarılı olduğu illerde ikinci bir kadın vekil seçilebiliyor. (Gaziantep ve Adana örnekleri)

Demokrasi, Niteliksel Temsil ve Kadın

Demokrasinin tam olarak başarılabilmesi kadın ve erkeğin toplum işlerini düzenlerken samimane işbirliği içinde olması, eşitlik ve tamamlayıcılık prensibiyle hareket etmeleri, ve aralarındaki farklılıklarla yapılan işleri zenginleştirmeleri ile mümkün olabilir. [1]

Niteliksel Temsil:

Kadınların erkeklerden daha farklı çıkarları vardır. Öncelikleri ve sorunları açısından farklı bakış açıları vardır. Bunların siyasete yansıması ve bu mecrada karşılık bulması gerekir. Bu da niteliksel temsille yani seçilen kadınların kadın çıkarları ve öncelikleri için çalışmaları ile gerçekleşebilir.

Öncelikler olarak örnek vermek gerekirse, üst geçitten yanmayan bir ışık veya parktaki kırık bir salıncak veya devamlı kesilen su bir kadının daha fazla ilgisini çeker. Bunları çözülmesi gereken ciddi problemler olarak görebilir. Bu sorunlar kendisine iletildiğinde kadın bir belediye başkanı daha hızlı hareket edebilir. Örneğin tüp bebek tedavisi için maddi destek bulmak kadın için daha ehemmiyetlidir.

Benzer bir durumu kadın ve erkek arasındaki bakış açısında da görebiliriz. Mesela HES örneğindeki gibi durum kendilerini daha çok ilgilendirdiği için daha hızlı mobilize olan köylü kadınları bu konuda ön saflarda görüyoruz.

Demokrasi tek başına kadının sosyal ve politik statüsünün yükselmesi için yeterli bir faktör değil. Örneğin birçok çalışma demokrasiye geçiş süreçlerinde kadınların durumlarının kötüleştiği ve kadın temsilinin azaldığını tespit etmiştir. Özellikle Doğu Avrupa ülkelerinde komünizmden demokratik hayata geçiş kadınlar için hiç de öyle fırsatlar yaratan bir süreç olmamıştır. Fakat birçok araştırmacı şu konuda hemfikirdir: Demokratikleşme ve demokrasilerin gelişme süreci kadınlar için çok önemlidir. Tabii ki kadınların tutum ve katkıları da bu dönem içim önem arz etmektedir.

Demokrasi ile bağlantılı olarak kadın temsilini etkileyen diğer faktörler üzerinde durmak gerekirse;

Rejimin otoriter ve demokratik olmasının yanı sıra demokrasinin ne kadar gelişmiş olduğu da önem arz etmektedir. Özellikle ülkedeki siyasi kültür kadınların siyasi katılım ve temsili için belirleyici bir unsur oluyor. Örneğin siyasi kültür egalitarian ise başka bir deyişle kadının siyaset yapabileceğine ve bu alanda erkek kadar başarılı olabileceğine inanç kuvvetli ise Kuzey Avrupa ülkelerinde olduğu gibi kadına daha fazla alan açılıyor. Hem kadınlar aday olmaktan çekinmiyorlar, hem partiler onları aday göstermekte tereddüt etmiyorlar, hem de seçmen oy verirken cinsiyeti negatif bir unsur şeklinde değerlendirmiyor.

Türkiye’de son yıllarda yapılan anketlerde KONDA anketi veya deneyler Matland ve Tezcur’un deneyi gibi seçmen için adayın cinsiyetinin oy verirken etkili bir faktör olmayacağı ve karar değişikliğine sebep olmayacağını gösteriyor. Seçmen için cinsiyetten ziyade parti önemli. Bu nedenle parti kimi aday gösterirse özellikle daha büyük şehirlerde seçmen o kişiyi seçiyor.

Bu yüzden kadın temsili için kilit aktörler (gatekeeper/critical actors) siyasi partiler ve bu partiler içindeki parti elitleri ve kadınlardır.

Demokratikleşme veya demokrasinin sağlamlaştırılması kadın lehine nasıl çevrilebilir?

Dünyanın bir çok yerinde kadınlar otoriter rejimlere karşı örgütlü mücadele vermişler ve daha fazla demokratik hak talep etmişlerdir.

Kadınlar öncelikle Güney Asya örneğindeki gibi ulusal sosyal-politik hareketlerde mobilize olmuşlar ve bunlara katılmışlardır. Fakat hareketler sonuca ulaşınca genel olarak aşağıda ifade edilen iki durumla karşılaşmaktayız:

-Kamusal alandan kadının çekilmesi ve kazanılmış haklarının bazılarını “ulusal çıkar, kültürel değerler veya öncelik” adı altında geri alınması (Cezayir devrimi örneği)

-İlerleme ve transformasyon: Kadınların sosyal hak kazanımları elde etmesi, yasal değişiklikler ve kaynakların daha eşit dağılması ve bunu etkileyen birçok iç ve dış faktör vardır.

Daha iyi bir demokrasi kadın erkek ayırt etmeksizin hepimiz için çok daha iyi olacak. Fakat bu doğru olmakla birlikte demokrasinin ruhunda herkesin kendi grubu için daha fazlasını isteme ve bunun için mücadele edebilme serbestisi vardır. Demokratik sistemler vatandaşlarına bunun meşru aygıtlarını sağlarlar. (Katılımcı demokrasi)

Niteliksel Temsili Arttırmak İçin Yöntemler:

-Ortak bilinç ve kadınlık bilinci geliştirilmesi ve seçilmiş kadınların kadını temsil ettiğine inanması gerekir.

-Kadınlar dünyanın her yerinde muhafazakar siyasi hareketlerle yakın ilişki içindedir ve önemli kazanımlar elde etmişlerdir. (ABD’de deki Cumhuriyetçiler gibi) Sosyal hareketlere katılırken özellikle mobilizasyon sırasında kullandıkları taktikleri ve ruhu seçimle gelinen pozisyonları için mücadele ederken de kullanmalıdırlar. Çünkü demokratik sistemlerde önemli olan partidir. O gücü partiler kullanabilir, ama sosyal hareketler kullanamazlar ve en azından temsil iddiasında bulunamazlar.

-Kadın oylarının önemli olduğu gösterilmelidir.

-STK’lar ve networklere eş zamanlı üyelik hem iletişimi kolaylaştırır, hem finansal ve insan kaynaklarını arttırır hem de koordine olmayı kolaylaştırır. Böylece erkek egemen organizasyon ve yapılar daha kolay eritilebilir. (Latin Amerika örneği) Bu noktada sadece kadına yönelik sivil toplum kurumları veya networkleri yetersiz kalabilir.

-Mücadele kavramı önemlidir. Çünkü siyaset büyük oranda bir mücadeledir ve kuralları vardır. Bu kurallar zaman içinde öğrenilir. Bu yüzden kararlılık ve oyun sahası dışında kalmama önemlidir. Size hep yedek kulübesine göndermek isteyenler olabilir, fakat teknik direktörün devamlı gözünün önünde bulunmak istekli olduğunu göstermek gerekir.

-Akademik araştırmalar şunu gösteriyor ki demokratikleşme başladıktan sonra her seçimde kadınlar daha iyi bir duruma geliyorlar. Bu da kadınların oyunun kurallarını daha fazla öğrenmesi ile yani “siyasal öğrenme” (political learning) ve “siyasal sosyalleşme” (political socialization) sayesinde oluyor.

-Ayrıca siyasetin içindeki kadınların diğerleri için lobi yapması gerekiyor. Brichte and Birchta (1999) çalışmasında diyor ki; kadınların aday gösterilmemesinde temel engelleyici unsur parti içindeki kadınların etkili bir lobi faaliyetinde bulunma konusundaki isteksizlikleridir.

İngiltere’de Muhafazakar Partide Kadın Sayısının Arttırılması için Yapılmış Olan Aktiviteler:

-Aday adayları listelerinde zorunlu kadın sayısı

-Eğitim ve yetiştirme (kadın adaylar için parti eğitim programı)

-Listede seçilebilecek yerler için minimum kadın aday sayısı

-Kadınlar için ne vaat edildiğini anlatan kadın seçim bildirgeleri

-Seçim kampanyalarında daha fazla kadına yer verilmesi

Niteliksel Temsil (Substantive Representation) kadın için bir şey yapmak konusunda kadın temsilcilerin performanslarının niteliğini dikkate alarak değerlendiriliyor.

İncelenen birçok ülke örneği ve Türkiye üzerine yaptığım çalışma gösteriyor ki kadınların temsilini arttırmada önemli 4 etken şunlardır:

-“kritik çoğunluk” (critical mass)

-“kritik aktörler” (bu konuda istekli aktörler)

-“zamanlama”

-“lider desteği”

Seçilmiş kadınlar kadın hareketleri ve sivil toplum kuruluşlarıyla yeterince iletişim halindeyse ve birlikte hareket edebiliyorsa kadınlara ilişkin konular daha rahat meclise taşınabilir. Bu noktada seçilmiş kadınlar ile sahada çalışan kadınlar arasında kopukluk olmamalıdır.

Bu iletişim her zaman sağlanamayabiliyor. Bu yüzden daha önce kadın çalışması yapmış kişilerin meclise veya yerel yönetimlere girmesi pozitif katkılar sağlayabilir.

Niteliksel temsil tabii sadece parlamentoda yapılmaz. Sivil Toplum Kuruluşları bunun çok önemli bir ayağını oluşturur.

Kadınların çıkarları yeniden tanımlanabilir. Farklı gruplar farklı konular üzerinde durabilir. Bu çözüme katkıda bulunabilir.

Muhafazakar kadınların ve genç annelerin iş ortamı ve siyasette kendi öncelikleriyle birlikte var olabilecekleri gösterilebilir.

Cinsiyet eşitliği kavramı yerine cinsiyet adaleti kavramı kullanılabilir.

Feminizm kelimesinden korkmayalım, Türkiye’de feminizm en radikal anlamıyla anlaşılıyor ve de olumsuz bir çağrışım yapıyor.

Siyasete bakan yönüyle feminizmin temel vurgusu kişisel olanın siyasal olduğudur. Bu durumda kadın ve aile ekonomik, sosyal ve siyasal politikalardan etkilenmektedir.

Demokrasilerde kadın hareketleri ve örgütlü kadınlar kadın hakları için ciddi ilerlemeler sağlayabilirler ve özellikle Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü gibi devlet kurumlarıyla işbirliği içinde bulunarak ve onlarla birlikte gündem üreterek kadın politikaları açısından daha iyi sonuç alabilirler.

Yazıyı Paylaşın!

Son Haberler

Bültenimize Abone Olun!

Bizi Takip Edin

Go to Top