Geçen sene Şubat ayında hafızalarımıza kazınan ve tüm kamuoyunu yasa boğan Özgecan davası, bir sivil toplum örgütü olarak yaklaşık bir yıldır yakından takip ettiğimiz ve davaya bizzat müdahil olarak verdiğimiz hukuk mücadelesinin ardından nihayet bugün sonuçlandı. 3 Aralık 2015’te Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Özgecan Aslan davasının son duruşmasında 11 ilden gelen temsilcilerimizle birlikte hazır bulunduk. 

KADEM, Özgecan Aslan duruşması öncesi 2 Aralık akşamı kamuoyunun ve hakimlerin vicdanını harekete geçirmek için sosyal medyada #ÖzgeCanlarİçinAdalet kampanyası düzenledi. Kampanya siyasiler, gazeteciler, STK’lar ve kamuoyundan yoğun ilgi gördü. #ÖzgeCanlarİçinAdalet etiketi kısa sürede Türkiye gündemine girdi.

KADEM Kurucu Başkanı Sare Aydın Yılmaz’ın davaya ilişkin açıklaması:

“Savcının mütalaası sonucunda 3 sanığa da ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ‘Toplumda yarattığı infial’ nedeniyle de cezaların indirim yapılmadan en üst sınırdan verilmesine karar verildi. Bu karar, beklediğimiz bir karardı, olması gereken buydu. Kadına yönelik şiddete ilişkin suçlar yargıya taşındığında, verilecek cezaların caydırıcı olması gerektiğini, şiddet faillerinin suçu tekrar etmesine sebebiyet verebilecek haksız tahrik indirimlerine, iyi hal indirimlerine son verilmesi gerektiğini “Özgecan’a Adalet” diyerek gerek sosyal medyada gerekse diğer mecralarda defaten dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Herhangi bir masum insanın öldürülmesi bütün insanlığa yönelmiş bir tehdit olarak görerek, şiddetin tüm toplum tarafından yüksek sesle kınanmasının verilecek hukuksal kararları etkilemesi bakımından önemli olduğunu düşünüyoruz. Şiddet vakasına tanık olan herkesin bu vicdani sorumluluktan dolayı sessiz kalmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bir insanlık suçu olan kadına şiddet vakalarının engellenmesi hepimizin ortak sorumluluğudur ve mücadele araçları hepimizin elindedir.

KADEM Kurucu Başkanı Sare Aydın, duruşmada verilen kararın hemen ardından medyaya 3 sanığa da indirim uygulanmadan ağırlaştırılmış müebbet hapsi verilmesini değerlendirdi.

Özgecan davası sonucunda, toplumun adalete olan inancının tesisinde şiddet faillerine hiçbir tolerans gösterilmeden verilen cezanın indirim yapılmadan en üst sınırdan verilmesi kararını önemli buluyoruz. Bu dava sonucunda çıkan kararın diğer tüm şiddet davalarına da emsal teşkil edeceğini düşünüyoruz. Kadına yönelik şiddet konusunda sürekli iyi hal indirimleri, haksız tahrik indirimleriyle karşılaşıyorsak, sivil toplum olarak buna dur demek bizim görevimizdir. Tüm kamuoyunun ortaya koyduğu tepki ve kamuoyunun vicdanı bu şiddete sessiz kalamazdı. Şiddet hiçbir şekilde ve koşulda tolere edilemez. Kadına şiddete yönelik işlenen hiçbir suç cezasız kalmamalıdır. KADEM olarak, her platformda dile getirdiğimiz kadına şiddete karşı 4 maddelik önerimizi bir kez daha ifade etmek isterim.

  1. Katiller hak ettikleri cezayı almalıdır. Katillere indirimler uygulanmamalı, caydırıcı ceza verilmelidir.
  2. Ceza Kanunu revize edilerek, kadına yönelik şiddet nitelikli hal sayılmalı ve en ağır ceza ile müeyyideye bağlanmalıdır.
  3. Kadınlara yönelik şiddete ilişkin özel ceza infaz sistemi getirilmelidir. Suçlulara ilişkin denetimli serbestlik ve seçenek yaptırımlar engellenmelidir.
  4. Kadınlara yönelik şiddete ilişkin mahkemelerin şok edici yetersizliklerinin önüne geçmek için adli mekanizma yeniden yapılandırılmalıdır. Bu suçlara ilişkin ihtisaslaşmış ‘şiddet mahkemeleri’ kurulmalıdır.”

11 ilden gelen temsilcileriyle Tarsus Adliyesi’nde yerini alan KADEM, Hukuk Komisyonu Başkanı Av. Betül Yanılmaz ile basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yazıyı Paylaşın!

Son Haberler

Bültenimize Abone Olun!

Bizi Takip Edin

Go to Top