III. ULUSLAR ARASI TOPLUMSAL CİNSİYET ADALETİ KONGRESİ
SONUÇ BİLDİRGESİ
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) tarafından düzenlenen 3. Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi Sonuç Bildirisi açıklandı.
KADEM’in İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirdiği III. Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi bu yıl, “Kadın ve Aile” temasıyla 07 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirildi. Yurtiçi ve yurtdışından 35 bilim insanının katıldığı kongrede; neslin devamı, şiddet, çocuk istismarı, kadının çalışma hayatı, ailede erkek ve babalık, mültecilik, savaş ve göç, sanal dünyada çocuk istismarı gibi birçok aktüel sorun tartışıldı ve çözüm yolları aranmaya çalışıldı. Kongrede ortaya çıkan sonuçları aşağıda belirtilen maddelerde özetleyebiliriz:
- Tek başına “erkek” ve “kadınlık” kategorilerinin aile ilişkisini çözümlemede yeterli olmadığı, aileyi kadınla özdeş bir içerikle tanımlamanın erkek yükümlülüklerini dışarıda bıraktığı düşünülerek, ailenin yeniden inşasında kadın ve erkeklik rollerini birlikte ele alan ve vurgulayan bir “insanlık” dili geliştirilmesinin zarureti anlaşılmıştır. Erkek ve kadınlar birbirinin rakibi değil, paydaşıdır.
- İçinde yaşadığımız toplumda aile, kadın, erkek, çocuk ile ilgili sorunlara kültür ve değerler dizgemiz reddedilerek çözüm bulunamaz. Bu sebeple Türkiye’yi Türkiye yapan değer kodları korunarak; ancak sorun üreten sosyal formlar ve kültürel unsurlar ayıklanarak problemlerimizin daha kolay aşılabileceği düşünülmektedir.
- Toplumumuz aile konusunda, geleneksel ile modernlik arasındaki gerilimde sıkışmış bulunmaktadır. Bu sıkışmışlığın aşılabilmesi, toplumun dip akıntılarında var olan anlam kodlarının tekrar belirleyici kılınması ile mümkün olacaktır.
- Türkiye toplumunun anlam kodlarında din, önemli belirleyici bir unsurdur.
- Aile konusunda toplumsal anominin aşılmasında dinin işlevsel rollerinin tekrar gündeme getirilmesi ve bunun için eğitsel, sosyal ve kültürel alt yapının beslenmesi önem arz etmektedir.
- Hem aile hem de toplumun farklı alanlarında problemlerin temel kaynağı; din, gelenek ve değerlerin belirleyici olduğu anlam dünyasından farklılaşma ile insan hırs ve iştihalarını merkeze alarak kurmaya çalıştığı bir anlamlandırma çabası yatmaktadır. Bu ise, aileden başlayarak topluma doğru genişleyen bir şiddet ve çatışmayı getirmektedir.
- Günümüzde hızla gelişen teknoloji, aile yapısının bozulmasında olumsuz bir rol oynamaktadır. Bu aygıtların kötüye kullanımı konusunda siyasal, kültürel ve eğitsel tedbirler alınmalıdır.
- Eğitim, bir toplumun geleceğe hazırlanmasında başat bir rol oynamaktadır. Aile kurumu, eğitimin temeli ve kalesidir. Bu sebeple aileye tekrar bu belirleyici fonksiyonunun kazandırılması için gerekli siyasal ve sivil tedbirler alınmalıdır.
- Göç, savaş ve mültecilik, sadece Türkiye değil, dünya ölçeğinde sonuçları olan olgulardır. Buna dair olumsuzluklar önemli bir insan kitlesini etkilemekle birlikte, esasen kadın ve çocukları daha çok mağdur etmektedir. Öncelikle konunun küresel ölçekte gündemde tutulması; ayrıca ulusal ve uluslararası düzeyde bu olumsuzlukları giderecek, bilhassa sivil toplum kuruluşlarının etkin olduğu çalışmalar yapılması gerekmektedir.
- Aile de bir yapıbozumuna uğramıştır. Aile kurumunun, anlam kodlarımız ve değerlerimiz üst belirleyici olacak şekilde yeniden inşa edilmesi bundan sonraki çalışmaların odak noktası olmalıdır.
Ülkemizin kültür ve geleneğini reddetmeden, halkımızın değerleriyle ortak noktaları yakalayarak sinerji yaratan bir söylemle hareket eden KADEM, özelde aile, kadın, çocuk ve erkeğe dair sorunların çözümünde ciddi bir imkanı kendisinde barındırdığının bilinci ve sorumluluğuyla 08 Mart Dünya kadınlar gününü kutlarken, hiçbir dil, din, renk, ırk, mezhep ayırt etmeksizin tüm insanlığın derdinin kendi derdi olduğunu deklare eder.
Tüm Kamuoyuna duyurulur.