Dünya var olduğu günden bu yana, yerkürenin çeşitli bölgelerinde barbarlıklar, zulümler ve savaşlar yaşandı. Fakat tarihin hiç bir döneminde adalet, insan hakları ve eşitlik söylem düzeyinde bu kadar çok yayılmasına karşın hiç bu kadar ayaklar altına alınmadı. İlerlemeci Batı toplumlarının insanlığın geldiği en iyi seviye olarak sunduğu 21.yy.’da Mısır ve Suriye’de yaşanan insanlık dışı katliamlar bunca açıklığına rağmen hiç bu kadar perdelenmedi. Ne yazık ki, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin çıktığı topraklar Mısır ve Suriye’deki bu insanlık suçuna en büyük desteği veriyorlar.

Değişim diyerek iktidara gelenlerin, tüm dünyaya demokrasi dersi verenlerin, sözde Müslüman olanların, insanlık noktasında birleşememiş ülkelerin ve liderlerinin, sessiz kalarak ya da açık destek vererek işbirliği halinde insanlığı katlettiklerine şahitlik ediyoruz. Mısır’da keskin nişancılar tarafından acımasızca katledilen Esma’nın, Suriye’de neden hayata gözlerini yumduğunu bilmeyen, oyun oynarken acılar içerisinde son nefeslerini veren küçük kızların ve oğlanların, kaybolan umutlarının, kısacık ömürlerinde dünyanın hiç de iyi bir yer olmadığına şahitlik etmiş bu çocukların acısını tarifsiz bir derinlikte içimizde hissediyoruz. Ve bu sönen hayatlar üzerinden inşa edilen reel politiği tel’in ediyoruz.

Ve aynı zamanda zulüm ile abad olunmadığını biliyoruz. Tarihin hiçbir döneminde, kendi halkına veya başka halklara zulümler, kıyımlar yaparak ve bugün kimyasal silahlar kullanarak aslında kendi insanlıklarını yok eden diktatörlerin ve yaşananlara sessiz kalarak onlara destek olanların insanlığın karanlık tarihinde kara bir leke olarak yerlerini aldığını da çok iyi biliyoruz.

Bugün sadece kadın veya demokrat kimliğimizle değil, ortak insanlık kimliğimizle, Mısır ve Suriye’de insanlığa yapılan ihaneti ve zulmü kınadığımızı insanlık adına haykırmak istiyoruz. İnsan olmayı sadece insan doğmakla eşdeğer görmüyor, insan kalabilmenin duyarlılığına tüm dünyayı davet ediyoruz. Biz, aşağıda imzası bulunan Türkiye’deki kadın girişimli sivil toplum kuruluşları olarak, dünyaya gelen her çocuğun yaşam hakkını korumak, onların geleceğe dair umutlarının bir parçası olmak ve tarihin aydınlık sayfalarında hesabı verilebilir bir yer edinebilmek için çabalarken, Mısır ve Suriye’de yaşananları kınadığımızı kamuoyuna duyuruyor, tüm ulusal ve uluslararası mercileri yaşanan bu kargaşa ve zulüm karşısında

“bölge halklarının yaşam biçimini tehdit etmeyen, tercihlerine ve menfaatlerine saygı duyan, adaleti, hakkaniyeti ve demokrasinin gereklerini”

önceleyerek daha hızlı, etkin ve çözüm odaklı politikalar üretmeye davet ediyoruz.

KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği)

BAŞKENT KADIN PLATFORMU

TÜRAP (Sivil Toplum Kuruluşları Türkiye Aile Platformu)

KAGEM (Türkiye Diyanet Vakfı Kadın Aile ve Gençlik Merkezi)

TÜGAP (Türkiye Gençlerarası İletişim Platformu)

İSTEV (İlim Sanat Tarih Edebiyat Vakfı)

MERİDYEN Derneği

HAZAR Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği

KASAD-D (Kadın Sağlıkçılar Dayanışma Derneği)

İKADDER (İstanbul Kadın ve Kadın Kuruluşları Derneği)

KÜLT (Kültür Toplum ve Aile Derneği)

T-STKÇOGEP ( Türkiye STK  Çocuk ve Genç Platformu)

 İletişim: Kadın ve Demokrasi Derneği/ Sekreterya: 05336930073

Yazıyı Paylaşın!

Son Haberler

Bültenimize Abone Olun!

Bizi Takip Edin

Go to Top