Kadın ve Demokrasi Derneği, Suriye’de 7 yıldır devam eden iç savaş nedeniyle vatanını, ailesini, evini terk edip, Türkiye’ye sığınan Suriyeli kadınlarla ilgileniyor.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), Suriye’de 7 yıldır devam eden iç savaş nedeniyle vatanını, ailesini, evini terk edip, Türkiye’ye sığınan Suriyeli kadınlarla çeşitli şekillerde ilgileniyor.
Sulukule’de Afet ve Acil Durum Yönetim Yönetim Başkanlığı (AFAD) işbirliği ile kurulan Suriyeli Sığınmacı Kadınları Araştırma ve Uyum Merkezi’nde Suriyeli kadınlara psikolojik ve hukuksal desteğin yanında, Türkçe, el sanatları, fotoğrafçılık, temel bilgisayar gibi kurslar da düzenleniyor.
Suriyeli ve Türk kadınları arasında kültürel bağ kurulması amacıyla kına gecesi, kız isteme gibi gelenekler de öğretiliyor.
KADEM Kurucu Başkanı Doç. Dr. Sare Aydın Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye’de 7 yıldır devam eden iç savaş nedeniyle Türkiye’nin 3 milyondan fazla sığınmacıya kapılarını açtığını hatırlattı.
Yılmaz, KADEM’in sığınmacı kadınlarla ilk ilgilenen sivil toplum örgütlerinden biri olduğunu ifade ederek, “2014 yılında Gaziantep’te ‘Savaşın Mağdur Ettiği Kadınlar Paneli’ ile başladık. Suriyeli sığınmacılar meselesi son derece önemli bir mevzu. Hem sivil toplum örgütleri hem devlet hem de içinde bulunduğumuz ekonomik çalışmalar için.” dedi.
KADEM’in AFAD ile Suriyeli Sığınmacı Kadınları Araştırma ve Uyum Merkezi kurduklarını anlatan Yılmaz, merkezin 2 yıldır faaliyette olduğunu söyledi.
Yılmaz, merkezde 270 kadına dil eğitimi verdiklerini de ifade ederek, şunları söyledi:
“Fotoğrafçılık, temel bilgisayar eğitimi, el işleri ve sanatları atölyelerimiz var. Biz sadece bu tip atölyelerle kadınları desteklemiyoruz. Aynı zamanda buraya gelen kadınların içinde yaşadıkları topluma entegre olabilmeleri için kültürel değerlerimizin aktarımını da yapıyoruz. Suriye’de kına gecesi geleneği yok. Biz onlara Türkiye’de kız isteme nasıl yapılır, kadın erkek arasındaki bakış açısı nedir, aile içinde evlat-baba, evlat-anne ilişkiler nasıl yönetilir ve onlarda olmayıp bizde olan değerlerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Ortak yemek programları yapıyoruz. onların yemeklerini tanıyoruz, kendi yemeklerimizi tanıtıyoruz. Sadece kadınlara birtakım eğitimler vererek onları hayata, topluma hazırlamak değil, aynı zamanda bizi biz yapan toplum değerlerini de aktarmaya çalışıyoruz.”
Suriyeli Sığınmacı Kadınlar Uyum ve Profil Raporu hazırlandı
KADEM’İn Suriyeli Sığınmacı Kadınlar Uyum ve Profil Raporu hazırladığını dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu profil taramasında İstanbul ve Ankara’daki 5 bin 200 Suriyeli kadına ulaştık. Bu profil taramasında bizim derdimiz kadınların ne yaptığını görmek değildi. Bu profilde Türkiye’de kimler yaşıyor, hangi Suriyeliler bizimle, neler yapıyorlar, bunların ne kadarı çalışıyor, ne kadarı evli, çocuk sayıları nelerdir, bunları öğrenmeye çalıştık. Özellikle bu profil uyum çalışmasında ortaya çıkan en önemli sonuçlardan biri, toplumda şöyle bir algı var; ‘Avrupa, kafası çalışan, nitelikli mültecileri aldı, kafası çalışmayan, sosyo-ekonomik açıdan daha zayıf, bakıma muhtaç Suriyeliler, Türkiye’de kaldı.’ Bu profil uyum çalışması, bize bunun tam da aksini söyledi. Biz hem İstanbul’da hem de Ankara’da yaptığımız tüm bu görüşmelerde gördük ki kadınlar gerçekten çok nitelikli, hepsi kendi ülkesinde içinde bulunduğu sosyal sınıfta bir şeyler üreten, topluma faydalı olan, nitelikli, donanımlı kadınlar. Yüzde 80’i üniversite mezunu, her birinin en az ikinci yabancı dili var, her biri kendi ülkesinde, kendi alanında başarılı kadınlar. Bunların içinde ekonomistler, mühendisler, doktorlar, öğretmenler, akademisyenler gibi kadınlar olmakla birlikte bizim çok dikkatimizi çeken başka bir kesim var o da sanatçılar. Suriyeli sanatçı kadınlar hem İstanbul’da hem Ankara’da çok yaygın bir şekildeler. Bu profil uyum çalışması Türkiye’de ilk defa yapıldı. Biz bunu AFAD ile ortak yaptık. Çalışmanın sonucunu 2 Nisan’da kamuoyuyla paylaşacağız.”
Sare Aydın Yılmaz, savaşın bir kader gibi algılandığını, aslında Suriyeli kadınların kaderlerinin bir gün değişeceğine inandıklarını anlattı.
Suriyeli kadınların da barışı sağlayacak olanların kadınlar olduğunun bilincinde hareket ettiklerini dile getiren Yılmaz, “Kadınların hayatına yine kadınlar dokunmak zorunda. Kadınların derdiyle yine kadınlar dertlenmek zorunda. Kadınlarla yine kadınlar ilgilenmek zorunda. Çünkü en iyi biz birbirimizi anlıyoruz. Devletimizin ilgili politikaları onlara çok faydalı yollar, kapılar açıyor ama toplum olarak sadece onlara barınma, bedenlerini koruyabilecekleri imkanları sunmak değil, aynı zamanda sevgiyi, manevi boşluğu da doldurabilecek imkanları ve faaliyetleri yapmak gerekiyor. Biz KADEM olarak her ikisini de hedefleyerek Suriyeli kadınlarla çalışma yürütüyoruz.” şeklinde konuştu.
Suriyeli kadınlardan Zeytin Dalı Harekatı’na destek
Yılmaz, Suriyeli kadınların Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’nı çok yakından takip ettiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Harekat başladıktan sonra Suriyeli kadınlar, ‘Barış yaklaşıyor, biz ülkemize döneceğiz’ dedi. Sınırdan 150 bine yakın Suriyeli aile vatanlarına döndü, bu hikayeler onlarda çok büyük bir umut, geleceğe ilişkin çok ciddi bir enerji veriyor. Mehmetçik’e dua ediyorlar. ‘Bizim için vatan mücadelesi veriyorsunuz, biz bu borcu size nasıl ödeyeceğiz?’ diyorlar. Biz de onlara, ‘Bu bir borç değil. Bu bizim devlet geleneğimiz, geçmişten, tarihimizden, kültürel kodlarımızdan getirdiğimiz, bizim inancımızın bize yüklediği. Bunu borç görmeyin. Biz bunu yaparak kendimize, devletimize, toplumuza olan saygımızı kazanıyoruz.’ diyoruz. Onlar vatanlarına dönmek için, Mehmetçik de ailelerine sağ salim kavuşsun diye dua ediyorlar.”