Karaköy’de başörtülü oldukları gerekçesiyle saldırıya uğrayan genç kardeşlerimizin hak arama mücadelesinde bugün de yanlarındayız. İnsanların inançlarına, dini tercih ve yaşam biçimlerine gösterilen bu tahammülsüzlük hali kabul edilemez.

Bu ayrımcı bakış, bireyin yaşam hakkını tehdit ettiği gibi toplumsal hayata katılımına da engel olan bir şiddet türüdür. Bu şiddet, yalnızca kadınları değil, bir bütün olarak toplumu da olumsuz etkileyen çok boyutlu sosyal bir sorundur. KADEM olarak biz, bu sorunla mücadele kapsamında, davaya katılma talebimiz ret olmasına rağmen davanın takipçisi olmaya devam ediyoruz. Biliyoruz ki bu köhne zihniyete sahip kişilerin saldırıları toplumdaki kutuplaşmaya zemin hazırlamaktadır.

Art arda cereyan eden bu hadiselerin münferit eylemler olmadığı aşikârdır. İnsanların sokakta huzurla dolaşmaya devam etmesi, bu bölücü eylemlerin hak ettikleri şekilde cezalandırılmalarıyla mümkündür.

Bugünkü davada da saldırgan şahsın hak ettiği cezayı alacağı bir karar çıkmasını bekliyoruz. Bu gibi saldırgan eylemlerde, HAGB ya da para cezası gibi sanığın adeta ödüllendirildiği yaptırımlara hükmedilmemesi gerektiğine inanıyoruz.

Bizler KADEM olarak, insanlık onurunun ve temel hakların hiçe sayıldığı her vakada, şiddete maruz kalan insanlarımızın yanındayız. Bu tip toplumsal barışa kast eden nefret suçlarına, her türlü şiddete ve ayrımcılığa karşı mücadelemize devam edeceğimizi tekrar ifade ediyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği)