NEFRETİN “SANATÇI” BÜNYESİNDE TEZAHÜRÜ
Yaşam tarzları ve kılık-kıyafet tercihleri noktasında Türkiye’de kadına yönelik mesnetsiz, aşağılayıcı ve onur kırıcı ithamların, özellikle de kamuya mal olmuş ve sanatçı olarak bilinen bir kadın bünyesinde tezahür ettiğini görmekten büyük esef duyuyoruz.
21. yüzyılda hala temel özgürlüklere ilişkin bir adım ileri gidemeyen, medeni olmanın ancak Batılı tarzda ve şehirli olmakla mümkün olacağını sanan, medeniliğin fiziki olarak nasıl göründüğünden bağımsız olarak insana değer vermekle başladığını idrak edemeyen bu zihniyetin nefret söylemlerini şiddetle kınıyoruz.
Asıl ilkellik, bir grup köylü kadını, fotoğraflarını göstererek inancı ve yaşam tarzı üzerinden aşağılamaktır. Bu ilkel tutum, insanı yalnızca insan olarak sevme ve saygı duyma erdemine de mani olur.
Bu türde nefret söylemi ve ithamlarda bulunan kişileri sosyal dışlanmaya maruz bırakmak toplumun huzuru için alınabilecek en basit tedbirdir.
Özellikle de sanatçı ve kamuya mal olmuş kişileri, halkını küçümsemek, toplumu kutuplaştırmak değil, karşılıklı sevgi ve saygı tohumları ekmek ve toplumda huzur tesis etmek yönünde sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
Kadın ve Demokrasi Derneği