1 Haziran 2016, İstanbul

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), 1 Haziran 2016 Çarşamba günü saat 11:00’de KADEM Genel Merkezi’nde, TÜBİTAK Marmara Teknokent (MARTEK) ile ortaklaşa gerçekleştirdiği “İnovasyonda Kadın” projesinin 2. Girişimcilik Kampı’nın lansmanını düzenledi.

1 Haziran 2016 Çarşamba günü KADEM Genel Merkezi’nde, “İnovasyonda Kadın” projesinin II. Girişimcilik Kampı’nın basın lansmanı düzenlendi. Lansmanda, KADEM Genel Başkanı Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz, TÜBİTAK MARTEK Genel Müdürü Dr. Orhan Çömlek, TÜBİTAK MARTEK Danışmanı Deniz Yayla ve KADEM İş Dünyası ve Ekonomi Komisyonu Başkanı Arzu Odabaşı konuşma yaparak projeyi tanıttı.

Projenin işleyiş sürecini anlatan Sare Aydın Yılmaz, birinci kampta alınan sonuçlardan bahsetti: “İnovasyonda Kadın projemizin birincisi ile kapsayıcı ve sürdürülebilir bir girişimcilik modeli oluşturduk. Devlet kurumları, sivil toplum ve medya aktörleri arasında güçlü bir ortaklık sağladık. Kadınların iş sahibi olarak iş dünyasına katılımlarının artmasına katkıda bulunduk. Geleceğin sektörleri olan teknoloji ve inovasyon alanlarında kadınların desteklenmesinin önünü açtık. Projemiz ile 5 kadın girişimcimiz kendi işlerini kurdular.”

Yılmaz, Birinci kampın sonunda ilk 5’e kalan girişimci kadınları da tanıttı: “Işıkla haberleşen Etiket Projesi ile Yeliz Durgun, bugün kendi şirketini kurmuş, TEYDEB desteği için başvurup hak kazandı. Diş sağlık sektörüne önemli bir katkı sağlama sürecinde, metal ve seramik ortodontik diş braketlerinin üretimi ile projesiyle Özge Çoşkut, T.C. Bilim ve Sanayi Bakanlığından Tekno Girişim Sermaye Desteği aldı ve şirketini kurdu. Hastane enfeksiyonlarınıb önlenmesi konulu projesiyle Meltem Yılmazlar, söz konusu ürününü üretmeye başladı ve bu konuda Amerika John Hopkins hastanesi ile çalışmalarını sürdürüyor. Biomarket keşfi projesiyle Sinem Nalbantoğlu ise Tübitak MAM Gen ve Biyoteknoloji Ensitüsünde araştırma görevlisi olarak çalışıyor ve ARDEB projesine de başvuru aşamasında. İnteraktif Cloud media sistemleri projesiyle Servet Akçaalan, İTÜ teknokent sınırları içinde şirketini kurdu ve ürünlerini satış aşamasına getirdi.”
Yılmaz ayrıca, İnovasyonda Kadın projesinin bu yılki BM 60. Kadının Statüsü Komisyonu (KSK) toplantılarındaki tanıtımından da bahsetti.

TÜBİTAK MARTEK Genel Müdürü Dr. Orhan Çömlek, TÜBİTAK MARTEK Danışmanı Deniz Yayla ve KADEM İş Dünyası ve Ekonomi Komisyonu Başkanı Arzu Odabaşı da, projenin detaylarını açıkladı.

II. GİRİŞİMCİLİK KAMPI

Günümüz girişimcilik dünyasında kadın girişimciler de erkekler kadar yer almakta ve başarılı kadın girişimcilerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Dünyada ve ülkemizde ekonomik kalkınmanın yolu girişimcilikten geçerken kadınların güçlendirilmesinin bir yolu da yine girişimcilikten geçiyor.

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM), hem ekonomik kalkınma hem de kadınların güçlendirilmesi amacıyla “İnovasyonda Kadın” projesini hayata geçirdi. Birincisini 31 Ağustos-4 Eylül 2015 tarihlerinde yaptığımız İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı’nın, ikincisi 19-24 Eylül 2016 tarihlerinde gerçekleşecek.

Bu kamp ile kadınlarımızın girişimcilik yeteneklerinin artırılması, girişimcilerin teknoloji ve yenilik odaklı iş fikirlerini katma değer ve nitelikli istihdam yaratma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürülebilmeleri amaçlanmaktadır. Girişimcilik Kampı, üç aşamada gerçekleştirilecektir. Birinci aşama AR-Ge, bilim, teknoloji ve yenilik içeren iş fikirleri projelerinin başvuru sürecidir. İkinci aşmada, TÜBİTAK Marmara Teknokent (MARTEK) hakemlerinin yapacağı değerlendirmeler sonucunda finale kalan 30 proje seçilecektir. Üçüncü aşamada ise finale kalan projeler kampa davet edilecek ve 19-24 Eylül 2016 tarihleri arasında girişimciler için fikirden plana, plandan teşebbüse uzanan yolda bir platform oluşturularak 5 gün boyunca eğitim, tecrübe paylaşımı ve uygulamalar yapılacak.

Girişimcilik kampı finalinde seçilecek başarılı projeler , kamp sonrası ulusal ve uluslararası resmi kurum ve kuruluşlar tarafından verilen finansal desteklerden birini almaya hak kazanılırsa, proje başına 25.000 TL ilave destekle ödüllendirilecektir.

İNOVASYONDA KADIN

İnovasyonda Kadın Projesi, kadınların girişimcilik yeteneklerinin arttırılması ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmeleri amacıyla düzenlenen bir projedir.

Projenin kampının ilkinde, 10 Ağustos 2015 tarihine kadar “Bir Fikrim Var” diyerek kampa başvuruda bulunan 350’ye yakın kadın girişimciden, TÜBİTAK MARTEK hakem heyetinin değerlendirmeleri sonucu, 30 proje sahibi kampa katılmaya hak kazandı. 30 seçkin girişimci, 5 gün boyunca akademisyenler tarafından verilen girişimcilik, pazarlama ve ticarileştirme alanlarında eğitim aldı. “Melek Yatırımcılarla” buluşma fırsatı da yakalayan katılımcılar kamp süresince fikirlerini nasıl geliştirebilecekleri, sektörde kendilerine nasıl yer bulacakları ile ilgili de tecrübe edindiler. Sektörlerinde başarılı olan yöneticiler tarafından tecrübe paylaşımları da yapılan kamp sonunda en başarılı 5 proje sahibine 25.000 TL ödül verildi.

“İnovasyonda Kadın” Projesi kapsamında Girişimcilik Kampı’nda edindikleri deneyimleri ve geliştirdikleri iş fikirlerini hayata geçirmelerine yardımcı olmak hedefiyle 25-26 Ocak 2016 tarihlerinde KADEM Genel Merkezinde “Proje Uygulama Eğitimi” verildi. KADEM, TÜBİTAK MARTEK ve İstanbul Kalkınma Enstitüsü (İSTKE) işbirliğinde düzenlenen eğitimin sonunda katılımcılara sertifika verildi. 360 TV, projeyi ve girişimcilik kampına katılan iş fikirlerini 19 bölümden oluşan bir TV programı ile kamuoyuna tanıttı.

BAŞARILI KADINLARIN GİRİŞİMCİLİK HİKAYELERİ

“İnovasyonda Kadın” projesinin birinci Girişimcilik Kampı’na katılıp fikirleri seçilen ilk 5’e girmiş girişimci kadınlar, başarı hikayelerini kendileri kaleme aldı.

Işıkla Haberleşen Fiyat Etiketi – Yeliz Durgun

Projemin ismi Işıkla Haberleşen Etiket. İsmim Yeliz DURGUN İstanbul Medipol Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyim. İlk yapılan İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı’na katıldım ve ilk 5 proje  arasına girerek birincilik ödülü alma şansını yakaladım. Daha sonra projemin şu anda hem dünya çapında hem de Türkiye için yeni bir teknoloji olduğunu düşünerek, bu projeyi  TÜBİTAK’a proje olarak sundum ve orada 150 bin liralık Teydeb projesi olarak projelendirmeye hak kazandım. Sonra çeşitli araştırmalar yaptım ve öğrendim ki eğer bu proje ürün olarak ortaya çıkarsa dünyada eşi benzeri olmayan bir ürün olacak ve Türkiye’nin hem adını duyurabilecek hem de ekonomisine büyük katkı sağlayacak. Bu projenin önemi enerji verimliliği, daha hızlı iletişim,  insana ve çevreye zarar vermemesi, radyo frekans kirliliğinin oluşmaması, güvenliğin sağlanması, maliyetlerin azalması, inovatif bir  ürün oluşturması ve dünyada benzersiz yeni bir ürün olmasıdır. Çünkü bu proje sayesinde hayatımızdan WI-FI teknolojisini çıkarıp insan sağlığın kesinlikle bir zararı olmayan LI-FI teknolojisini getirmiş olacağım aynı zamanda da bunu yapabilmek için led teknolojisini kullanacağım için enerjide de % 80 tasarruf sağlanmasına yardımcı olarak devlet ekonomisine katkıda bulunacağım. Yaptığım araştırmalara göre ışıkla iletişim teknolojisi İngiltere hükümetinin en büyük projesi olarak yürüttüğü bir proje ama onların bile henüz elerinde bir ürün yok ama biz bu projeyi ürüne dönüştürebildik. Bu durum hem bizim için hem de ülkemiz için büyük bir yenilik ve bir avantajdır. Işıkla haberleşmeyi alışveriş merkezlerine, sokak ve şehir aydınlatmalarına çok kolay bir şekilde entegre edip çalıştırabiliyoruz. Ancak ilerleyen dönemde bu sistemi  ışıkla iletişimi, uçak-içi haberleşme, ameliyathane için haberleşme vb. gibi yerlere de ürünümüzü kullanabilir hale dönüştüreceğiz.

Metal ve Seramik Ortodotik Diş Braketleri – Özge Çoşut

Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümünü okudum ben. Üniversitenin bana en iyi katkısı okuduğum bölümle alakalı olarak üretim yapmaya teşviki oldu. Biz metalurji mühendisleri her türlü malzemeden bir şeyler üretebiliriz diye yola çıkıyoruz. Benim ilgim ise biyomedikal malzemeler üzerine oldu hep. Maalesef Türkiye’de dental ve medikal anlamda ürün üretilebilirliği çok sınırlı. Aslında bir medikal cihaz, bir ameliyat aleti, bir dental aparat yani katma değeri yüksek ürün üretebilecek teknik altyapı ve iş gücü mevcut, ancak dışa bağımlılık çok fazla miktarda. Bu dışa bağımlılığı ortadan kaldırabilecek ve Türk ürünlerine güveni artırabilecek şeyleri düşünüp durdum hep. Okulda hep devlet desteklerinden bahsediliyordu. Girişimcilik destekleri yani. Ben bu dönemde girişimcilik desteği için bir proje yazdım şimdikinden farklı olarak. Ancak devlet desteği alamadım. Bu durum bana ne yapmamam gerektiğini çok güzel bir şekilde öğretti aslında. İnsan başarısız olduğu bir şeyden çok fazla şey öğreniyor. Daha sonra yüksek lisansa başladım, danışman hocamla beraber biyomedikal malzemeler üzerine çok kafa yorduk. Herkes dişçi malzemelerinin ve diş tedavilerinin ne kadar pahalı olduğundan yakınır durur. Peki nedeni ne? Türkiye’de bu konularda pek üretim olmayıp her şeyin yurt dışından getirilmesi. İşte bu nedenle girişimim olan diş braketlerinin Türkiye’de üretilmesi, ekonomik olma ve braket tedarik etme konusunda büyük bir kazanım oluşturuyor. Tabi biraz da işin içinde braketlerin üretim teknolojilerinin Türkiye’de yeni yeni uğraşılmaya başlayan teknolojiler olduğunu gördük ve burada yerimizi almak istedik.

Bu düşüncelerle birçok girişim yarışmasına başvuru yaptım hem network açısından hem de maddi destek için. KADEM ve Marmara TEKNOPARK’ın düzenlediği “İnovasyonda Kadın Proje Yarışması”, ödül ile desteklendiğim ilk yarışmadır. Ancak yarışmanın bir ön koşulu var: 1 yıl içerisinde Sanayi Bakanlığı, KOSGEB, TÜBİTAK gibi kurumlardan proje desteği almak. Ben Tekno-girişim sermaye desteği aldım bu projeyle. Şirketimi Yıldız Teknopark’ta kuralı 8 ay oluyor. Bu 8 ayda projem bir çok açıdan gelişti. Girişimcilik ekosisteminde tanıdığım insanlar ufkumu genişletti diyebilirim. Birçok açıdan bakmayı öğrendim projeye. Aldığım destekler ile bir üretim alt yapısı oluşturdum. Haziran ayı ile beraber diş braketlerinin ilk prototiplerini alıyorum. Sadece  braketi üretmek yetmiyormuş bunu da anladım tabi. Medikal bir ürün üretiyorsunuz bunun insan ağzında kullanılabilmesi için uzun bir denetim sürecinden geçmesi gerekiyor. Daha sonra bu projeyi seri üretime dökme kısmı da var. Bu aşama için farklı yatırım destekleri arayışı içindeyim. Aslında en sancılı süreç burada başlıyor. Herkes kendi projesine inanıyor önemli olan seninle beraber bu yolda ilerleyecek ortakları bulmaktan geciyor. Bundan sonraki hedefim projemi seri üretim hattını kurmaktır.

İnteraktif Cloud Media Sistemleri – Servet Akçaalan

KADEM ve TÜBİTAK MARTEK tarafından ilki 31 Ağustos-4 Eylül 2015 tarihlerinde gerçekleşen “İnovasyonda Kadın Girişimcilik Kampı”na katılıp, yılın en yenilikçi 5 kadın girişimcisinden biri olarak seçilmiş oldum. Benim projem profesyonel yayıncılar ve video içerik üreten herkesin milyarlarca dolar yatırım yapmadan tüm dünyada ve multiplatformlarda yayın yapmasını sağlayan alt yapı sistemi. Mevcut diğer teknolojilere göre on kat daha hızlı video sıkıştırma yeteneğine sahip bir çok özel altyapıya sahibiz.

Bu yarışmaya katılmak, benim hayatımdaki dönüm noktalarından bir tanesidir. Benimle birlikte bu yarışmaya katılan tüm 30 girişimci, yenilikçi, deha kadının aynı düşündüğüne eminim. Bu projedeki başarım kendime ve projeme daha fazla güvenmeme sebep oldu. Kampta geçirdiğim bir hafta içerisinde birbirinden değerli hocalarımızdan bir çok ders aldık. Bu eğitimlerin projemizi gerçekleştirmemizde büyük etkisi oldu. Türkiye’de başarılı iş adamlarından almış olduğumuz mentörlükler ve tecrübe paylaşımları bizim için yol gösterici oldu.

Ben Girişimcilik Kampı’ndan hemen sonra şirketimi kurdum. Çok özel 3 cihaz geliştirdim. Bu cihazlara ve sistemime 39 patent başvurusu yaptım. Tübitak 1511 özel çağrı ile gerçekleşen programa başvuru yaptım. AB HORİZON 2020 Çerçeve Programı’na başvuru sürecini başlattım.

Bana ve arkadaşlarıma bu fırsatları sağlayan  KADEM ve MARTEK’ e sonsuz teşekkürler.

Yazıyı Paylaşın!

Son Haberler

Bültenimize Abone Olun!

Bizi Takip Edin

Go to Top