Çadır Kentlerin ‘KADEM Ablası’ Var
KADEM Kadın Destek Merkezlerimiz ve kurduğumuz gönüllü ağıyla depremin yaralarını hep birlikte sarıyoruz.
Ülkemizde 6 Şubat 2023’te 9 saat arayla meydana gelen depremler yüzyılın felaketi olarak tarihe geçti. Merkez üssü Kahramanmaraş olan bu afetlerde 50 binden fazla canımızı kaybettik, binlerce yaralının tedavileri sürüyor. Deprem sonrası yaşanan on binlerce artçı sarsıntı bölgede hala hissedilir vaziyette.
11 ili etkileyen, şehirlerin enkaza dönüştüğü ve her bir saatin hayati önem taşıdığı ilk günlerde arama kurtarma çalışmalarına öncelik verildi. Koca bir matem evi olan Türkiye, ekran başına kitlenmişti. Sahadan gelen her mucizevi kurtuluşta Edirne’den Kars’a sevinçle birbirimize sarıldık. Deprem bölgelerinden gelen her acı haberde birlikte düğümlendi boğazımız.
Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM) olarak, afetin ilk günlerinde hızlıca karar alma mekanizmalarını devreye sokup yardım için kolları sıvadık. Önceliğimiz deprem bölgesindeki temsilciliklerimiz, üye ve gönüllülerimiz ile irtibat kurarak sağlıklarından emin olmaktı. Maalesef Malatya Genç KADEM üyemiz Maşide Doğan’ı, Kahramanmaraş Genç KADEM gönüllümüz Merve Deveci’yi ve Antalya Genç KADEM üyemiz İrem Özsamanlı’yı kopardı bu büyük afet bizlerden. Güzel yüreklerini çok özleyeceğiz. Tıpkı onlar gibi hikâyesini yarım bırakmış tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyoruz.
Gün Dayanışma Günü!
Deprem bölgesindeki kardeşlerimizin yaralarını sarmak için bütün üye ve gönüllülerimizle bir dayanışma ağı oluşturduk. KADEM bünyesinde topladığımız nakdi yardımlarla Kahramanmaraş, Hatay, Osmaniye, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Malatya, Kilis, Adana başta olmak üzere çevre illerde ve Suriye’de faciaya sebep olan deprem sonrası acil ihtiyaçları karşılamaya yöneldik.
Kampanya bünyesinde hazırladığımız termal giysiler, battaniye, kıyafet, atkı, bere, çorap, başörtüsü, bebek maması, bebek bezi, hijyenik ürünler, vitaminler ve kişisel bakım malzemelerini gönüllülük esasıyla paketledik ve elden ele, gönülden gönüle bölgeye intikal ettirdik.
Acımız Ortak
Dayanışma ve yardımlaşmanın belki de en temel duygusu, ortak acılar. Ortak kederimizin üstesinden gelmek için bölge halkıyla bir olduk. Omuz omuza verdiğimiz her kadın, sımsıkı sarıldığımız her çocuk, dertleştiğimiz her baba, ateş yakıp etrafında ısındığımız her genç, hikâyesini dinlediğimiz her yaşlı, ailemizin bir ferdi gibiydi. İnsan, insanı insanda tanırmış derler. Bizler de bu zorlu ama bir o kadar güçlü bağları perçinleyen yolculukta birbirimizi daha yakından tanıdık. Acıları paylaşarak sağaltmaya çalıştık ve bolca kucaklaştık.
İyilik İyileştirir
Tek yürek olup yaralarımızı sarmak için koştururken iyiliğin bizleri de iyileştirdiğini fark ettik. Bölgede hem devletin hem de STK’ların hummalı çalışmaları sürerken Mütevelli Heyet Başkanımız Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve Yönetim Kurulu Başkanımız Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, afet bölgelerine düzenli ziyaretlerde bulundu. Bu ziyartlerde deprem mağdurlarıyla sohbet ettik, çadırlarına misafir olduk, hep bir ağızdan ‘amin’ dedik ülkemiz ve milletimizin selameti için edilen dualara.
İstanbul’a ve 53 temsilciliğimizin bulunduğu illere yerleştirilen ve bu illerde tedavi gören yaralıları da unutmadık. Sık sık onları ziyaret edip ihtiyaçlarını gidermeye gayret ettik. Akut dönem, yerini daha kapsamlı düşünmeye bırakınca KADEM olarak bu kez uzun soluklu bir proje için kolları sıvadık.
KADEM Kadın Destek Merkezi
10 Ocak 2023’te İstanbul Edirnekapı’da açılışını gerçekleştirdiğimiz Kadın Destek Merkezimiz kadınların iyilik halini artırma hedefiyle yola çıkmıştı. Merkezimize başvuran tüm kadınlar psikolojik destek alarak travmalarıyla başa çıkmayı öğreniyor, sosyal yönlerini kuvvetlendirerek problemlerine çözüm üretiyorlardı. Eğitimden istihdama, birey temelli güçlendirme modelinden devlet temelli sosyal desteklere kadar birçok alanda kadınlara psikososyal destek verdiğimiz KADEM Kadın Destek Merkezi modelini hızla afet bölgesine entegre ettik.
Önce sevgimizi katarak büyük bir özenle çadırlarımızı kurduk. Bölge imkânları ölçüsünde güzelleştirdik bu çatının altındaki ortamımızı. Masa sandalyeler, birkaç gözlü dolaplar, içimizi ısıtacak dostlar derken bir baktık KADEM Kadın Destek Merkezi Çadırları Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman’da, depremzede kadınların uğrak noktası olmuş.
53 temsilciliğimiz, üye ve gönüllülerimiz dört bir koldan sahip çıktılar bu iyi oluş haline. Kolları sıvayıp kısırlar yaptık, memleketimizin bin bir rengini katık ettik sofralarımıza. Sadece içtiğimiz tavşan kanı çaylarla değil sırtımızı sıvazladığımız kollarla da ısıttık içimizi. Biz dinledik Maraş konuştu, biz gözlerinin içine baktık Hatay gülümsedi, biz yanına oturduk Adıyaman omzumuza yaslandı. Onlar anlattıkça biz de şifalandık…
Bir Fincan Kahve
Bazen yorgunluklarımızı savuran bazen de yeni başlangıçların alamet-i farikası sayılan, 40 yıllık hatırıyla ağzımızı tatlandıran Türk kahvesi, deprem bölgesinde de bizi muhabbete yoldaş eyledi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bakır cezvelerimizi ve kahvelerimizi çıkın yaptık düştük yollara. Kahveler pişti taştı. Bol köpüklü bir muhabbet samimiyetle demini aldı. Kadın Destek Merkezi’ndeki gönüllülerimiz aracılığıyla bölgenin KADEM ablası oluverdik. Bizler de artık bu koca evin bir kızı sayılırdık.
Hoş Geldin Ya Şehr-i Ramazan
Paylaşmanın, anlaşmanın, sabrın ve selametin ayı Ramazan ile birlikte bu kez iftar sofraları bir araya getirdi bizleri. Sadece oruç tutmaya niyet etmedik biz bu Ramazan, kardeşliğe ve dertdaşlığa da niyet ettik Allah rızası için.
Sabahları mukabelemizi yaptık çadırlarımızda, ilahilerle noktaladık sohbetlerimizi, akşamüzerleri atkılar ördük etaminler işledik. Gün batımında yöresel yemeklerle hanımlar sofrası kurduk. Kadınların el emeğiyle bereketlendi masamız, çocukların şen kahkahalarıyla tatlandı ağızlarımız. Velhasıl-ı kelam, Ramazan rahmetiyle geldi şehirlerimize. Aynı ekmeği bölüşebilmenin, bir tas çorbayı ortaklaşa kaşıklamanın, gözlerden akan yaşa yastık olmanın kıymetini afet bölgesindeki kardeşlerimizle anladık biz bu Ramazan.
“Gökyüzü İlk Günler Hiç Aydınlanmadı”
Kahramanmaraş Avşar çadır kentinde bizi ziyarete gelen, örgü kursumuza katılan, psiko sosyal destek için başvuran kadınlarla uzun uzun sohbetler ettik. Önceliğimiz dinlemekti. Çünkü yüzyılın felaketinin ardından haftalar geçmesine rağmen ağzını bıçak açmamış, hiçbir duygusunu, yaşadığı şokun etkisiyle ortaya koyamamış kadınlar vardı. “Enkaz altından gelen yardım çığlıklarına cevap verememenin çaresizliğini atlatamıyorum,” diyerek söze girdi 3 çocuk annesi Tuğba. Çadırını ısıtacak odunlarını keserken köyde büyümenin avantajlarından bahsediyordu Reyhan teyze. Spor salonuna sığınmış Elif nine çaya davet etti ısrarla. Düğünü ertelenen Nurcan, “Gökyüzü ilk günler hiç aydınlanmadı” dedi buğulu gözlerle. Gönüllülerle kurulan bağlar, gözyaşı seline dönüşen vedalar “yine gelin bizi ziyarete” temennileriyle mühürlendi. Bir fotoğraf karesine sığdırılan binlerce hikâye, bavullara yüklenip, evlerine dönen gönüllüler aracılığıyla Hakkâri’ye, Kırıkkale’ye, Sivas’a, Çanakkale’ye, Kütahya’ya, İzmit’e, Muğla’ya ve daha nicesine göç etti.
Hep Birlikte Aşacağız!
Ölümün matemi sinmiş şehirlerin havası, oyalı yemenisi ve buruk tebessümüyle hayatı yeniden doğuran kadınların gayretiyle yeniden tazeleniyor şimdi. Yetim Ebru, muzip Halime ana, komando Mustafa, künefeci Ahmet usta… Her biri sinisini kurmuş, sinesini açmış gönül gönüle verebilecekleri misafirlerini bekliyorlar.
Masa sandalyeler çadırların önüne atılmış, saksılara çiçekler ekilmiş, çaydanlıklar tüpün üstünde fokurduyor. Eşik bile yapılmış çadırların girişine. Geriye sadece ele ele verip hep birlikte bugünlerin üstesinden gelmek kalmış. Uzakta değil yakın gelecekte. Umudumuz da inancımız da çabamız da bu yönde…