Fatma Dilara Aslıhan Yiğit Davası Kamuoyu Açıklaması
16 yaşındaki lise öğrencisi Fatma Dilara Aslıhan Yiğit, geçtiğimiz yıl Şubat ayında başörtülü olduğu gerekçesiyle bindiği minibüste bir kadın tarafından sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldı. Lise öğrencisi genç bir kıza sözlü ve fiziksel şiddet uygulayan kişi ise maalesef yine bir kadındı. Kadına yönelik şiddetle mücadelenin ancak toplumun tüm kesimleri tarafından topyekün bir mücadele ve farkındalık ile önlenebileceğini her fırsatta dile getiren bizler, bu vahim olayın yine bir kadın tarafından, kendisi gibi düşünmeyen ve farklı bir yaşam biçimini benimseyen bir kadına karşı işlenmesini son derece üzüntü ile karşıladık.
Bireyin en temelde yaşamını tehdit eden ve toplumsal hayata katılımına engel olan şiddet, yalnızca kadınları değil bir bütün olarak toplumu da olumsuz etkilemesi açısından çok boyutlu sosyal bir sorundur. Fatma Dilara, toplumda tek tip birey ve tek tip yaşam tarzı oluşturmak gibi gerçek dışı bir düşünce yapısıyla karşı karşıya kalarak şiddete uğramıştır. İnsanlık tarihinde hiçbir toplum bu tarz kısır ve hastalıklı bir düşünce yapısını benimsememiş ve hoşgörü göstermemiştir.
İnsan hakları evrensel beyannamesinde; bütün insanların özgürlük, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğduğu açıkça belirtilmişken, Fatma Dilara’nın hür iradesinin haksızca sorgulanarak tercih ettiği başörtüsü sebebiyle şiddete maruz kalması ülkemizin geleceği açısından da endişe vericidir. Yarının karar alma mekanizmalarında bulunacak olan gençlerin, fikir ve kişiliklerinin oluştuğu yaşlarda hürriyet ve özgürlükleriyle ilgili bu tarz saldırılara uğramaları toplumsal açıdan da son derece tehlikelidir.
Bizler KADEM olarak, 16 yaşındaki Fatma Dilara’ya karşı işlenen bu nefret suçunun karşısında olduğumuzu ve davanın sonuna kadar takipçisi olacağımızı, farklı yaşam biçimlerine karşı işlenen her türlü şiddete karşı mücadelemize devam edeceğimizi tekrar ifade etmek istiyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.