- Derneğiniz, faaliyetleriniz ve misyonunuz hakkında kısaca bilgi alabilir miyiz?
KADEM, kadınların sosyo-kültürel, ekonomik ve siyasal hayata aktif katılımlarını sağlayarak, kadınların demokratik haklarının bilincinde olmalarını destekleyici, mesleki gelişimlerine yönelik projeler ve aktiviteler gerçekleştirerek; araştırma, inceleme ve yayın çalışmalarını teşvik etmek, yürütmek ve yaymayı amaçlıyor.
KADEM olarak tek yönlü bir bakış açısıyla bakmıyoruz kadın meselelerine. Bunun yerine kadın meselesine toplumun dinamiklerinden beslenen yenilikçi bir bakış açısı getiriyoruz. Çağdaşlık-uygarlık söyleminin ürettiği tek-tip kadın modeli yerine, KADEM olarak bizler, farklı kadın kimliklerinin demokrasiyi güçlendirdiğine inanıyoruz. Bu sebeple, kadının kimlik, kişilik ve özgürlük mücadelesini destekliyoruz. KADEM, diğer tüm sivil toplum örgütlerine nazaran, duruşuyla, söylemleriyle, alternatif fikirleriyle, farkını çok net biçimde ortaya koyuyor. Bu farkıyla KADEM, kadınların kendilerine yer buldukları değişen Türkiye’nin yeni kadın hareketidir, diyebiliriz.
Kadını güçlendirmek, mevcut statüsüne katkıda bulunmak, kadını toplumda etkin hale getirmek, toplum içinde kadın ve erkeğin paylaşımda bulunan iki birey olması için demokrasiyi daha da güçlendirmek gerekiyor. Çünkü kadın ne kadar güçlü olursa, demokrasi de o kadar güçlenir. Kadının var olan statüsünü güçlendirmek için demokrasinin olanaklarından yararlanarak, kadının özellikle karar alma mekanizmalarında, siyasette, ekonomide, akademide vb. alanlarda temsil oranını artırmak hedefimiz.
- Türkiye ekonomisinde kadının konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı, iş arayan kadınların erkeklere göre sayılarının daha az olması, ülke istihdam piyasası şartlarının kadınlar için zorluklar taşıdığını gösteriyor. Ülkemizde kadınların işgücüne katılımındaki engeller arasında yerleşik toplumsal algılar, kadınların istihdamı ve kariyerlerini destekleyecek yapısal mekanizmaların yetersiz kalması gösterilebilir. Ancak, son yıllarda ülkemizde kadın hakları konusunda yapılan çalışmalar, her geçen gün kadının iş arama sayısının arttığını da göz önünde tutarak, kadının çalışma hayatı içerisinde aktif yer almasını kolaylaştıracak düzenlemeleri de beraberinde getirdi.
Türkiye’nin iş-yaşam dengesini sağlayamadığı için kendini çalışma hayatının dışına iten kadınların potansiyellerini değerlendirmelerine katkı sağlayacak modeller ve paketlerin geliştirilmesi yönündeki girişimleri oldukça önemli. Gerek TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu tarafından kabul edilen ‘Aile Paketi’, gerekse Kadın 20 gibi oluşumlarla kadınların esnek çalışma modelleriyle ekonomiye katılımı yaygınlaştırılıyor.
Kadın 20 Türkiye Komisyonu üyesi olarak KADEM, Kadın 20 toplantılarında iş-yaşam dengesinin oluşturulmasına vurgu yaparak bu sürece destek oluyor.
- Güncel projelerinizden kısaca bahseder misiniz?
Kadının iş hayatına katılımı ile kadın girişimciliğinin desteklenmesi kapsamında yürüttüğümüz projelerden biri İnovasyonda Kadın Projesi.
İnovasyonda Kadın Projesinde, kadınların girişimcilik yeteneklerinin artırılması ve nitelikli istihdam oluşturma potansiyeli yüksek teşebbüslere dönüştürebilmeleri amacıyla girişimcilik kampı yapıyoruz. KADEM ve TÜBİTAK MARMARA TEKNOKENT işbirliğinde gerçekleştirilen projede 2015’ten bu yana iki adet Kadın Girişimcilik Kampı gerçekleştirildi. Sektörlerinde başarılı olan yöneticiler tarafından tecrübe paylaşımları da yapılan kamp sonunda en başarılı 5 proje sahibi 25’er bin TL girişimcilik desteği kazandı. Girişimci kadınlarla olan iletişimimiz ve desteklerimiz devam ediyor.
İstanbul Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü bünyesinde hizmet alan ve 17-18 yaş aralığında bulunan dezavantajlı genç kızların meslek edinmelerine yönelik Geleceğe İşbaşı Projemiz var.
Sivil toplum-kamu işbirliği modeli oluşturarak, İŞKUR, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü ortaklığı ile yürüttüğümüz projemizde ilk etabının sonunda 11 genç kızımız stajlarını tamamlayarak Grafik & Animasyon ve Turizm & Otelcilik alanlarında çeşitli kurumlarda işbaşı yapmış bulunmakta.
Projemizin ikinci etabını sağlık sektöründe yapılıyor. “Geleceğe İşbaşı-II Sağlık Projesi” kapsamında, kişisel ve mesleki birçok eğitim yer alıyor. Bu eğitimler sonucunda 18 genç kızımız sağlık sektöründe ara eleman olarak 10 aylık bir staja başlayacak. Bu staj sürecini usta-çırak ilişkisi içerisinde başarılı bir şekilde tamamlayan genç kızlarımız çalıştıkları yerlerde tam zamanlı olarak istihdam edilecekler.
Geleceğe İşbaşı Projemiz Antalya-Elazığ da aynı formatta başlamış bulunmakta. Bu illerimizin dışında temsilciliklerimizin bulunduğu diğer illerimizde de projenin başlanması için çalışmalarımız var.
- Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de “cam tavan” olgusu ile çok sık karşılaşılıyor. Konuyla ilgili neler söylemek istersiniz? Bu sorun nasıl aşılabilir?
Kadınların iş yaşamında karşılaştıkları sorunlardan biri, “cam tavan sendromu” olarak ifade edilen, erkeklere göre daha az yükselme şansına sahip olmalarıdır. Bunun sadece Türkiye’de değil maalesef dünya genelinde yaygın bir sorun olduğunu görüyoruz.
2015 yılında “Hizmet Sektöründe Çalışan Kadınların Yaşadıkları Sorunlar ve Yükselmelerinin Önündeki Engeller” adlı bir araştırma yaptık. 1 yıl süren bir araştırmanın sonucunda gördük ki üst düzey yönetime çıkıldıkça kadın çalışan oranını düşüyor. İş dünyasında giderek daha fazla yer alan kadınlar, konu yönetici olmaya gelince görünmeyen engellere çarpıyor. Erkeklerin izin vermediği bir yönetim, işletme, istihdam, erkeklere takılan bir cam tavan anlayışı var ama bunun dışında sistemin kendisi ve özel sektör tarafından geliştirilen politikalar da kadınların ilerlemelerinin önündeki çok büyük engeller.
Devlet kadının aile ve iş hayatı arasındaki dengeyi kuracak mekanizmayı, politikaları özel sektöre yaptırmak zorunda. En temel sorunumuz, çalışan kadının aile ve iş hayatı arasındaki dengenin kurulması, çalışma hayatı içerisinde kadının hayatını kolaylaştıracak çocuk bakımevleri, kreşler, esnek çalışma saatleri, doğum izinlerinin artırılması, ücretsiz izinlerde kıdemin düşürülmemesi gibi kadını güçlendirecek mekanizmanın üretilmesi, politika anlamda.
Bir de zihniyet ve sosyal hayat anlamında dönüşüm yapılması gerekiyor. Burada da erkeklerin gündeme gelmesi gerekiyor. Erkekler şunu görmeli: Artık kadınlar sadece evin içerisinde değil, çalışma hayatının içerisinde. Eğer bizler, ailenin devamını istiyorsak, sağlıklı yuvalar inşa etmek, sağlıklı nesiller yetiştirmek istiyorsak, erkekler artık hayatı kadınlarla adil, hakkaniyetli, insaflı, ölçülü paylaşmak zorundalar.