Kadın ve Demokrasi Derneği olarak, her yıl geleneksel olarak düzenlediğimiz KADEM İftar Yemeğimizin ikincisini 26.07.2014 tarihinde, Sepetçiler Kasrı’nda, Başbakanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Sn. Emine Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirmiş bulunmaktayız.
İftar programımıza Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sn. Ayşenur İslam’ın yanı sıra Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle birlikte, basın mensupları, KADEM kurucuları ve üyelerinin bulunduğu çok sayıda davetli katılmıştır.
Yemeğin akabinde, Sn. Emine Erdoğan, ramazanın ve bayramın başta Ortadoğulu olmak üzere, dünyanın tüm kadınları için bayram gibi bayram olsun diye dua ettiğini dile getirerek konuşmasına başlamış, tüm insan hakları örgütlerinin, özellikle de kadın örgütlerinin son yıllarda ciddi bir sınavdan geçtiğini vurgulayarak konuklara şöyle seslenmiştir:
“Bu örgütler, dünyada yaşanan acı hadiseler karşısında bir samimiyet sınavı veriyorlar. Maalesef bu örgütlerin, bu kuruluşların, karşı karşıya oldukları samimiyet sınavında başarısız olduklarını da görüyoruz. Suriye’de 4 yıldır devam eden katliamlarda 200 bini aşkın insan hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden 200 bin insanın önemli bir kısmını masum çocuklar ve masum kadınlar oluşturuyor. Ölen, işkence gören, tecavüze uğrayan, eşini, evladını yitiren kadınlar, Suriyeli olduğu için insan hakları ve kadın örgütleri meseleye ilgi göstermiyor… Aslında ölen, Ortadoğu’daki bebekler, Ortadoğu’daki kadınlar değildir. Onlar şehittir ve yaşıyorlar. Aslında ölen, Batı’nın vicdanıdır, modern dünyanın insafıdır; aslında ölen, insanlıktır. Allah’a hamdolsun, böyle bir manzara içinde Türkiye, devletiyle, hükümetiyle, sivil toplum kuruluşlarıyla, tek tek fertleriyle, insanlığı yaşatmanın mücadelesini veriyor.”
Bu kadar acının ve sorunun yaşandığı coğrafyada, Türkiye’nin, hem sorunlarını aşan hem de bölgeye öncülük yapan bir ülke konumunda bulunduğunu vurgulayan Sn. Erdoğan, bilimsel çalışmalar, eylemler, konferanslar ve birçok etkinlik sayesinde KADEM’in, kadınların hak ve özgürlük mücadelesinde kendisine müstesna bir yer edindiğini dile getirerek, KADEM’in, bu yılın mart ayında yaptığı Türkiye’deki kadınların durumuna ilişkin araştırmanın, kadınlar hakkında çarpıcı sonuçlar ortaya koyduğunu ifade ederek sözlerine şöyle devam etmiştir:
“Araştırmada, kadın sorunlarının eğitime bağlı olarak arttığını ya da azaldığını görüyoruz. Aile içi şiddet, evde ya da iş yerindeki sorunlar, tutum ve davranışlar, kadınların eğitim durumlarına göre çok büyük farklılık gösteriyor. Ancak, araştırmadan çıkan şu sonucu da ben çok önemli buluyorum: Eğitim seviyesi arttıkça, aile hayatına ilişkin bazı tehditler de ortaya çıkıyor. Bu noktada, eğitim ile aile arasında daha sıkı bir bağ kurulması gerektiği inancındayım. Eğitim, insanları, özellikle de kadınları, aile yaşamından, milli ve manevi değerlerden uzaklaştıran değil, tam tersine onlara yakınlaştıran bir ihtivada olmalı.”
Programın açılış konuşmasını yapan, KADEM Başkanı Yrd. Doç. Dr. E. Sare Aydın, konuşmasına, yıllardır gönlümüzü ve aklımızı yaralayan ancak vazgeçmedikleri dava uğruna, toprakları uğruna bizlere insanlığı ve kul olmanın sorumluluğunu hatırlatan Filistinli kardeşlerimizi anarak başlamıştır. Aydın, KADEM olarak yapılan faaliyetlere değinmiş, kadının mağdur edildiği, ötekileştirildiği konularda fikirsel ve eylemsel çalışmalar yaparak, kamuoyu farkındalığı oluşturmaya ve toplumsal bilinçlenmeye katkıda bulunmaya, kadının konumunu yükseltme ve demokrasi kültürünü geliştirme yolunda KADEM olarak çalışmaya devam edeceğimizi belirtmiş ve katılımcılara teşekkürlerini sunarak konuşmasını sonlandırmıştır.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sn. Ayşenur İslam ise, “Dünyada hakim olması gereken duygunun merhamet olduğunu görüyoruz. Merhametin yeniden dünyaya hakim olması gerektiğine inandığımız günlerden geçiyoruz. Bir gerçekle de karşı karşıyayız. Merhameti olmayan güç zalimane bir güç, gücü olmayan merhamet ise ne yazık ki aciz. Gücün ve merhametin aynı yerde toplanması gerekiyor. Zannediyorum, kaybolduğu yerde, bu topraklarda ve Türkiye’de toplanması gerekiyor. İşte o zaman dünyanın şekli değişecek. O zaman dünyada Filistin, Bosna ya da Myanmar’da yaşanan sorunlar olmayacak. Merhamet ve güç bir araya geldiği zaman dünya bir barış ülkesi olacak ” şeklinde konuşmuştur.
Program hediye takdimi ve fotoğraf çekiminin ardından son bulmuştur.