Basın Açıklaması
Hepinizin bildiği gibi, Mart ayı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kutlandığı ay olarak kabul edilmektedir.
Bu itibarla bu ayda kadınların sorunları ve kadın hakları üzerine kapsamlı tartışmalar düzenlenir.
Biz de bugün burada, tüm dünyada, kadınların afet ve savaş hallerinde karşılaştıkları zorluklara ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla bulunuyoruz. Tüm dünyada sayısız kadın savaş ve çatışma bölgelerinin tam ortasında bulunuyor.
7 Ekim’den bu yana 9.000’i aşkın Filistinli kadın öldürüldü. Ne yazık ki bu, Filistinli kadınlar için sürekli tekrar eden bir trajedi. Filistinli kadınlar da çok uzun yıllardır nesiller boyu sistematik olarak soykırıma maruz kalıyorlar. Dünyanın en büyük ölüm kampı haline gelmiş Gazze’de yaşananlar salt şiddeti aşan bir kötülük halidir.
Üzerinde bulunduğum platformda tam arkamda Filistinli kadınlara has bir elişi olan “Tetriz” ile yapılmış bir Filistin bayrağı var.
Bu platformdan aldığınız her bir fular Filistin’de öldürülen bir kadını temsil ediyor.
Onlarla dayanışma duygumuzun bir göstergesi olarak herkesin bu fularlardan birer tane almasını rica ediyorum.
Filistinli kadınları hiçbir zaman unutmayacağız. Bu adaletsizliğin karşısında asla sessiz kalmayacağız. Dünya kadınları arasında kopartılamaz bağlar olduğunu herkese göstermek istiyoruz.
Son beş aydır hepimiz soykırımın canlı tanıkları ve şahitleri olduk. Bu soykırımın kurbanları dünyayı ikna etmek için ölümlerini bile gerçek zamanlı olarak yayınlamak zorunda kaldılar.
Tüm dünya böylesine büyük bir yıkıma şahitlik etmekten dehşete uğramış durumda.
İnsanlar tahayyül edilemeyecek kötülüklerin her türlüsü ile karşı karşıyalar. Çocuklar, yeni doğan bebekler açlık ve susuzluktan ölüyorlar.
Bombalanan sadece Gazze değil, aynı zamanda insanların binlerce yıldır sahip olup paylaştığı evrensel değerler. Her bomba her birimizin üzerine düşüyor.
Öte yandan bugün gurur duyabileceğimiz bir şey varsa o da dünyanın dört bir yanında insanların bu saldırıya şiddetle karşı çıkmış olmasıdır.
Aylardır doğuda, batıda, güneyde ve kuzeyde protestolar düzenleniyor.
Ve bu bize ışığın gerçek çocuklarının barışı talep edenler olduğunu gösteriyor.
Tarihi bir andayız, hayati bir dönüm noktasındayız, bir kavşaktayız.
Birlikte yürüyebileceğimiz iki yol var:
Ya tarihin doğru tarafında olmayı seçeceğiz veya soykırımın sessiz ortakları olacağız.
Biz kararımızı verdik.
Onurlu Filistinli kadınlarını desteklemek üzere tarihin doğru tarafında durmaya karar verdik.
Dünyanın dört bir yanındaki herkesi Filistinli kadınlarla dayanışmaya çağırıyoruz.
Herkesin şunu bilmesini istiyoruz:
İsrail’in soykırımının tek kurbanı Filistin halkı değildir. Bu soykırımın bir diğer kurbanı da tüm insanlığın onurudur.
Ve insanlık onurunu korumak, ırk ve din ayrımı gözetmeksizin herkesin ortak sorumluluğudur.
Gazze’nin yanında olun.