Kadınların iş hayatında en çok karşılaştığı ve işverenler tarafından bir “sorun” olarak görülen annelik, gebelik ve çocuk bakımı, iş alımında bir engel olarak gösterilemeyecek. Kadınların iş başvurularında, çalışırken ve yükselme süreçlerinde uğradıkları ayrımcılıkla mücadele etmek için yeni bir yasal düzenleme yapıldı.
21 Nisan 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanan 6701 sayılı kanunda Türkiye İnsan Hakları Kurulu’nun yerini almak üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu oluşturulması ve çalışma yaşamına ilişkin ayrımcılık hususlarında önemli düzenlemelere yer verildi.
Kanunda iş başvurusunda bulunan kadınlar “Sen gebesin, küçük bebeğin var, bakım gerektiren çocuğun bulunuyor” gibi gerekçelerle reddedilemeyeceği hükme bağlanarak kadınların iş hayatında karşılaştığı zorluklara güvence sağlandı.
Artık iş başvurusunda, işe alımda, işte çalışırken ayrımcılığa maruz kaldığını iddia eden kişiler valilikler, kaymakamlıklar aracılığıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’na başvurabilecekler.
Kurula ayrımcılığa uğradığını düşünen her kişi ve kurum başvurabilecek. Başvurulardan herhangi bir ücret alınmayacak.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu’na başvurmadan önce kanuna aykırılığın giderilmesi için işverenden durumun düzeltilmesi hakkında talepte bulunacak. 30 gün içerisinde yazılı cevap verilmezse kurula başvuru yapılabilecek. Kurul bilirkişi görevlendirerek ve tanık dinleyerek konuyu inceleyebilecek. Ayrımcılık yapıldığının tespiti halinde iş verene bin liradan 15 bin liraya kadar para cezası verilecek. Cezaların 1 ay içinde ödenmesi gerekecek.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu, Başbakanlığa bağlı, idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli olarak insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine, ayrımcılığın önlenmesine ve ihlallerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapacak.
Ayrımcılık yasağı ihlalleri nedeniyle mağdur olduğu iddiasıyla Kuruma başvuranlara mağduriyetlerinin giderilmesi için kullanabilecekleri idari ve hukuki süreçler konusunda yol gösterecek ve başvurularını takip etmelerini sağlamak amacıyla yardımcı olacak.
Millî eğitim müfredatında bulunan insan hakları ve ayrımcılık yasağıyla ilgili bölümlerin hazırlanmasına katkıda bulunacak.
İnsan haklarının korunması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve toplumdaki eşitlik anlayışının geliştirilmesine yönelik olarak üniversiteler ile ortaklaşa faaliyetlerde bulunacak. Yükseköğretim Kurulunun eşgüdümünde üniversitelerin insan hakları ve eşitlik ile ilgili bölümlerinin kurulmasına ve insan hakları ve eşitlik öğretimine dair müfredatın belirlenmesine katkıda bulunacak.
İnsan haklarının korunması ve ayrımcılıkla mücadele kapsamında faaliyet yürüten kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve üniversitelerle işbirliği yapacak.
İnsan hakları ve ayrımcılıkla mücadele konularında kitle iletişim araçlarını da kullanarak bilgilendirme ve eğitim yoluyla kamuoyunda duyarlılığı geliştirecek.
Kurum, Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM’ye ve Başbakanlık’a sunulmak üzere, yıllık raporlar hazırlayacak.