KADEM, Özgecan Aslan Davasını takip etmek için 12 Haziran’da olduğu gibi 9 Eylül’de de Tarsus Adliye’sinde hazır bulundu.
Kadın ve Demokrasi Derneği, Özgecan Aslan’ın katillerinin hak ettikleri cezayı alması yönünde taleplerini dile getirmek, Aslan’ın ailesinin yanında olmak ve kadın cinayetlerine dur demek için on bir ilde bulunan temsilcileri, farklı illerden gelen üyeleri ve davayı takip eden avukat ekibi ile 12 Haziran’da gerçekleşen birinci duruşmada olduğu gibi, 9 Eylül’de yapılan ikinci duruşmada da hazır bulundu.
Sabahın erken saatlerinden itibaren Tarsus Adliye’sinde toplanan KADEM’liler pankartlar, dövizler ve atılan sloganlarla Özgecan Yasası taleplerini yinelediler. Kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik taleplerini bir kez daha tekrar eden KADEM’liler, adliye bahçesinde Özgecan Aslan’ın amcası Yaşasın Aslan’la da görüşerek desteklerini gösterdiler.
Duruşmayı takip eden avukatlar aracılığıyla davanın detayları KADEM sosyal medya hesapları üzerinden kamuoyuna aktarılırken, KADEM Kurucu Başkanı Sare Aydın Yılmaz da adliye bahçesinde kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik taleplerini içeren bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
“SONUNA KADAR DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ”
On bir il temsilciliğimizden ve ülkenin bir çok ilinden gelen KADEM üyeleriyle beraber, Özgecan Aslan’ın davasını takip etmek için Tarsus’ta bulunduklarını ifade eden Yılmaz, KADEM olarak sonuna kadar bu davanın yakın takipçisi olacaklarının, Özgecan’ın vakur ailesine her tür manevi desteği sağlamaya çalıştıklarını ve buna devam edeceklerinin de bilinmesini istediklerini vurguladı.
“Merhum Özgecan Aslan cinayeti kadına yönelik şiddete karşı toplumsal duyarlılığın en üst düzeyde ifade edildiği bir örnek olarak karşımızda durmaktadır” diyen Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü; “Kamuoyunun verdiği muazzam tepkiyi gözeterek; kadının ‘kadın’ olmasından dolayı uğradığı şiddete, kadın cinayetlerine, ayrımcılığa ve failleri koruyan yargı kararlarına karşı topyekûn bir mücadelenin başlaması gerekmektedir.
KADEM olarak kadına yönelik şiddetle mücadele için; faillerin yargılanması, hak ettikleri biçimde cezalandırılmaları, yargılama süreçlerinin mağdurlar bakımından bir külfete ve adeta ayrı bir cezaya dönüşmemesi hakkında birçok öneri sunduk ve çeşitli çalışmalar gerçekleştirdik. Hakkaniyetli, adil ve etkin bir yargılamanın olması gerektiği hususundaki beklenti ve görüşlerimizi her fırsatta paylaştık. Özgecan davasında çıkacak karar emsal oluşturacağından gerek Özgecan’ın ailesinin gerekse toplumun adalet inancının tesisi için, katillerine en ağır cezanın uygulanmasını ve hiçbir indirimden faydalandırılmamalarını talep etmekteyiz.
“ÖZGECAN YASASI DERHAL GÜNDEME ALINMALI”
Bugün burada bir kez daha çağrımızı yineliyoruz.
Kamuoyunca Özgecan Yasası olarak isimlendirilen ve toplumun büyük bir kesiminin talebi olan ceza mevzuatında yapılacak değişiklikler derhal ve acilen gündeme alınmalıdır.
- Katiller hak ettikleri cezayı almalıdırlar. Katillere uygulanan İNDİRİMLER SON BULMALI ve CAYDIRICI CEZALAR verilmelidir.
- Kadına yönelik şiddet suçların nitelikli hali olarak düzenlenmeli ve EN AĞIR CEZA İLE MÜEYYİDEYE bağlanmalıdır.
- Kadına yönelik şiddete ilişkin özel ceza infaz sistemi getirilmelidir. Suçlulara ilişkin denetimli serbestlik ve seçenek yaptırımlar engellenmeli, CEZALARIN ETKİN İNFAZI sağlanmalıdır.
- Kadına yönelik şiddete ilişkin mahkemelerin şok edici yetersizliklerinin önüne geçmek için adli mekanizma yeniden yapılandırılmalıdır. Bu suçlara ilişkin ihtisaslaşmış ‘ŞİDDET MAHKEMELERİ’ kurulmalıdır.
Bu vahşi cinayet bir kez daha göstermiştir ki; bir insanlık suçu olan kadın cinayetlerinin engellenmesi devlet, toplum ve sivil toplum kuruluşlarının ortak sorumluluğudur ve mücadele araçları hepimizin elindedir.
Bu noktada kadını yaşamın öznesi olarak gören bir zihniyetin temsilcileri olarak bizler; kadına yönelik şiddeti nefret siyaseti ile politize eden, tuhaf ve ham bir öfkenin nesnesi kılanların katiller kadar acımasız olduklarını düşünmekteyiz.
Bunun yanında KADEM olarak şiddetin engellenmesi ve önlenmesi için emek ve gayret gösteren herkesle dayanışma içinde olacağımızı burada bir kez daha ifade etmek isteriz.
Bu vesileyle, şiddet sonucu hayatını kaybeden kadınlara bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor, ailelerinin ve yakınlarının haklı mücadelelerinde yanlarında olacağımızın sözünü veriyoruz.”
ŞEHİTLERİ VE YAKINLARINI DA UNUTMADI
Basın mensuplarının konu ile ilgili sorularını yanıtlayan Yılmaz, son günlerde ard arda gelen şehit haberleri ile duydukları üzüntüyü de dile getirdi. Her şehit haberinin yüreklerini yaktığını dile getiren Yılmaz, birlik ve beraberliğe çok ihtiyaç duyulan günler yaşıyoruz. Oyuna gelmemeli, birliğimizi bozmamalıyız. Şehit olan asker, polis hepsi bu vatanın evlatları, Kardeş olduğumuzu yeniden hatırlamaya ihtiyacımız var. Bu vesile ile bir kez daha şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve tüm milletimize baş sağlığı ve sabırlar diliyorum” dedi.
Dava hâkiminin duruşmayı 3 Aralık’ta ertelemesinin ardından adliye bahçesinden ayrılan KADEM Kurucu Başkanı Sare Aydın Yılmaz, Yönetim Kurulu Üyesi Sena İpşirli, Kurucu Üye Melek Çakıroğlu ve üye Meryem İlayda Atlas, Özgecan Aslan’ın ailesini ziyaret ederek, KADEM’in 3 Aralık’ta da Tarsus’ta olacaklarını bu davaya sonuna kadar sahip çıkacaklarını dile getirdiler.