Medyada Şiddet Görünürlüğüne İlişkin
Kamuoyu Açıklaması
Medya, halkın haber alma ve bilgilenme ihtiyacını karşılamakla birlikte aynı zamanda bir propaganda aracı olarak kullanılmaktadır. Günümüzde özellikle sosyal medya erişiminin artması ile doğruluğu teyit edilmeyen bilgiler hızla yayılmakta ve kısa sürede çok geniş kitlelere ulaşmaktadır. Medya yayınlarının gerçekliği manipüle ederek aktarması, izleyicinin algısı üzerinde belirleyici olmaktadır. Bu anlamda gerek konvansiyonel gerekse sosyal medyada dürüst ve sorumlu yayıncılık anlayışının işlevsel hale getirilmesi gereklidir.
Buradan hareketle medya içerikleri öncelikli olarak kültürel değerleri koruyan, çocukların ve gençlerin gelişimini destekleyen yapımlardan oluşmalıdır. Medya, kolektif aklın ve kamu vicdanının şekillenmesinde etkili bir güç haline gelmiştir. Bu güç ancak toplumun huzurunu sağlamak için kullanıldığında insani anlamda bir değer kazanacaktır. Bu nedenle özellikle medya organlarının şiddet içeren yayın politikasını değiştirmesine yönelik çalışmalar yapması aciliyet arz etmektedir.
Son günlerde sıklıkla karşılaştığımız ve tüm detaylarına medya sayesinde vakıf olduğumuz şiddet haberlerinin teşhir edici ve özendirici şekilde sunulması kamu iradesini olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle kadın ve çocuğa yönelik şiddet, küçük düşürme ve ötekileştirme içeren yayınlar ile ilgili gerekli hassasiyetin gösterilmesi zorunludur. Şiddet içerikli yayınların herhangi bir sebeple sürekli olarak görünür kılınması, görüntülerin bu konuda uyarıcı olma vasfını ortadan kaldırmaktadır. Bunun yanı sıra şiddete sürekli maruz kalınması bu tarz istenmeyen olayların kanıksanmasına ve duyarsızlaşmaya yol açmaktadır. İzlenme ve tıklanma sayısının artırılması uğruna yayınlanan görüntüler çocukların ve gençlerin zihinlerini kirletmektedir.
Şiddetin; dizi, film, reklam ya da haber bültenleri aracılığıyla yeniden üretimine engel olmak toplumsal olarak hepimizin sorumluluğundadır. Özellikle reklam veren kişi ve kuruluşların şiddet içeren programlara ekonomik destek vermeme yönünde benimseyecekleri ortak tavır, kısa vadede insani değerleri korumak adına en pratik ve işlevsel uygulamalardan biri olacaktır.
Geçtiğimiz günlerde Samsung Electronics Türkiye, ana konusu kadına ve çocuğa şiddet olan programlara reklam verme, sponsor olma ve ürün yerleştirme çalışmalarından tamamen çekildiğini ilan ederek bu alanda ciddi bir inisiyatif almış ve öncülük etmiştir. Ardından D’S Damat ve Vestel firmaları da bu harekete destek verdiklerini açıklamışlardır. İlgili kuruluşları kamu yararı hakkında gösterdikleri hassasiyet ve sorumlu davranışlarından dolayı tebrik ve takdir ediyoruz.
Her türlü şiddetle mücadelede önemli bir araç olan medyanın işlevini en doğru şekilde yerine getirmesi için diğer bütün marka, kurum ve kuruluşları da bu hareketin bir parçası olmaya davet ediyoruz.
Ayrıca, medyaya reklam veren ticari kuruluşların bağlı bulunduğu sivil toplum örgütleri, dernek, vakıf, odalar ve borsalar birliği gibi toplumsal farkındalığa hizmet eden kurumlardan bütün üyelerini şiddetin engellenmesi konusunda duyarlı olmaya çağırmasını bekliyoruz.
KADEM olarak şiddetle mücadelede bütün kurumlarla her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.