Sayın Büyükelçiler,

Değerli Kadın 20 Komite Üyeleri,

Sevgili Konuklar,

 

Kadın 20 kapsamında kadınlara ve kadınların güçlendirilmesine adanmış olan bu akşamda sizleri ağırlamanın benim için büyük bir memnuniyet ve şeref olduğunu belirtmek isterim. Bugün bizi kırmayarak davetimizi kabul eden değerli konuğumuz Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’ye ayrıca hoşgeldiniz demek istiyorum.

Kadın20 üye ülkelerinden bütün katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum. Vermiş oldukları tüm desteklerden dolayı, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’ye de en samimi teşekkürlerimi sunuyorum. Yurtdışından gelerek bugün burada bizimle birlikte olan tüm konuklarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Son, fakat en önemli olarak da tüm ortak ve sponsorlarımıza çok teşekkür ediyorum.

Bugün, burada bu akşam yemeğinde, kadınların güçlendirilmesi konusunda fikir ve tecrübelerimizi paylaşmak adına bir araya geldik. Çok sayıda ilgilinin de değerli fikirlerini bizimle paylaşmak üzere burada olduğunu görmek, benim için oldukça mutluluk verici.

Sizlerin de bildiği üzere Kadın 20, ilk kez Türkiye’de gerçekleştirilen bir organizasyon. Komite üyesi olarak biz, ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınların ekonomik gelişmenin lokomotifi olduğuna ve görmezden gelinemeyeceğine inanıyoruz. Bu noktada, işgücüne daha fazla kadın katılımını sağlamak ve sürdürülebilir büyüme elde etmek için toplumsal cinsiyeti içeren bakış açısına ihtiyacımız vardır. Bu nedenle, Kadın ve Demokrasi Derneği olarak biz, ekonomiden siyasete, karar alma mekanizmalarından medyaya pek çok alanda kadının güçlendirilmesi amacıyla faaliyetler yürütüyoruz. Şunu gururla söyleyebilirim ki KADEM, kadın haklarını savunmak için çok çalışıyor ve Kadın 20 de bu mekanizmalardan biri.

Değerli Konuklar,

Zirvenin ilk günü bize, sürdürülebilir büyüme sağlamak adına kadınları ekonomiye dâhil etmek için yeni çözüm yolları bulmaya ihtiyacımız olduğu konusunda uluslararası bir görüş birliği olduğunu gösterdi. Ve ben inanıyorum ki daha adil ve eşit bir dünyaya geçişimiz, kadınlar olmadan gerçekleşmeyecek.

Bugünün küreselleşen dünyasında daha adaletli ve yaşanabilir bir dünya istiyorsak, eğitimden siyasete, iş hayatından girişimciliğe kadar her alanda daha fazla kadına ihtiyacımız vardır. Bunu arkamıza yaslanıp yalnızca seyrederek, başkasının problemiymiş gibi düşünemeyiz. Bu noktada kadın hakları konusundaki kararlılığımızı göstermeliyiz. Yanıbaşımızda yaşanan sıkıntıların üstesinden gelebilmek ve geleceğin dünyasını inşa edebilmek adına, etkili olacak stratejiler üretmeliyiz. Esasen bugüne kadar başardıklarımız konusunda gurur duyabiliriz ve duymalıyız da! Dünya genelinde son zamanlarda hayata geçirilen politikalarla çok sayıda büyük reform gerçekleştirildi ve gerçekleştirilmeye devam ediyor.

Tarihe baktığımızda, çeşitli alanlarda başarı elde etmiş birçok kadın örneği görüyoruz. Örneğin Indra Gandhi, 700 milyon insanla dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip olan ülkeyi yönetmiş kadın liderlerden biridir. O, sosyal ve siyasal haklara sahip olabilmek adına yoksulluğa ve adaletsizliğe karşı savaşmış, önemli ekonomik politikalar üretmiş ve tarımsal üretimi destekleyici stratejiler geliştirmiştir. Şunu ifade etmeliyim ki her ulusun kendine özgü, çözmesi gereken kadın problemi vardır. Fakat kadının yerelde temsili ve güçlendirilmesi, kadının statüsü konusunda küresel açıdan bir farkındalık yaratmak adına öncelikli bir konumda bulunmaktadır. Bu nedenle modern, tek tip bir kadın imgesi aramak yerine, kadınları bölgesel, yerel, etnik ve kültürel farklılıklarıyla kucaklamalıyız. Ve önceliğimiz de yalnızca kadını toplumsal hayatın her alanında korumak ve güçlendirmek olmalıdır. Bununla birlikte, kadınların farklılıklarını, kültürel ve sosyal değerlerini gözardı etmek, bizi yalnızca oryantalist bir düşünce tarzına götürür. Dolayısıyla, kadınları homojenleştiren ve ayrıştıran tek tip kadın kimliği eğilimini eleştirmeliyiz. Ve bilmeliyiz ki kadınlar, problemlerinin üstesinden gelebilmek için birlikte çalıştıklarında, daha güçlü olacaklardır.

Değerli Konuklar;

Sizlerin de bildiği gibi güçlü ve gelişmiş ekonomiler ve toplumlar inşa etmek için, kadınların ekonomik ve sosyal haklara sahip olmaları, oldukça önemlidir. Fakat kadınlar daha acil küresel problemlerle karşı karşıyadır Savaş ortamından kaçabilmek için göç etmek zorunda kalmaları, orantısız şiddet ve güvenlik sorunu, bu noktada ivedilikle çözülmesi gereken meselelerimizden yalnızca birkaçıdır. Fakat ne yazık kikadınlar ve çocuklar her geçen gün artan bir şekilde zarar görmekte, hayatlarını ve yaşantılarını tehdit eden birçok problemle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle başka yerlere göç etmek zorunda kalmakta ve özellikle kadınlar bu durumda birçok tehditle karşılaşmaktadır. Bildiğiniz gibi biz Türkiye’de, Suriye’deki karışıklık ve savaştan kaçmış yaklaşık iki milyon insana ev sahipliği yapmaktayız. Bu noktada en önemli kaygımız, yaşamak için güvenli bir yer arayan bu kadın ve çocuklara daha uygun koşullar oluşturmak için güvenlik politikaları geliştirmek olmalıdır.

Kadınların yaşamlarına yönelik en önemli tehditlerden bir diğeri, kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddettir. Kadına yönelik şiddet küresel bir problemdir Fakat bu şiddetin toplumun sosyoekonomik her alanında kadını olumsuz etkilediği, hepimizin ortak fikridir. Nitekim kadınların güçlendirilmesi ve cinsiyet dâhili ekonomik büyüme, öncelikle kadınlara ülkelerinde ve yaşam alanlarında güvenli bir ortamın sağlanmasıyla mümkündür. Kadınlar ancak bu sayede potansiyellerini gerçekleştirerek ekonomik faaliyetler içerisinde yer alabilirler. Kadınları güçlendirmek için, problemlerin temelindeki nedenleri hedef alan, bütüncül bir yaklaşım gereklidir. Kadınların statüsünü yükseltmek için çözümler üretecek, uygulanabilir ekonomik ve sosyal politikalara ihtiyacımız vardır. Sivil toplumun ve sivil toplum örgütlerinin bu noktada yapacak çok işi var, çünkü bu politikaları uygulamaya geçirmek, yasal düzenlemelerden daha fazlasını gerektirmektedir.

Değerli Konuklar;

Kadın 20 sürecini takip edebilmek için, Kadın 20 komitesi tarafından oluşturulan faaliyet planındaki hedefleri gerçekleştirmeye odaklanmalıyız. Buna bağlı olarak Kadın 20’nin, kadının güçlendirilmesine yönelik öncelikli politika alanlarından olan bazı önemli maddelerini tartışmak isterim;

Kadın 20 komite üyesi olarak, iş ve aile yaşamı dengesinin sağlanması konusuna odaklanmanın, kesinlikle çok elzem olduğuna inanıyoruz. Bu, ülkenin refahını koruyacak sağlıklı aile bağları ve çalışma yaşamı oluşturmak için, ciddiye alınması gereken bir meseledir. Kadın girişimciliği ve liderliğini desteklemek de, kadının ekonomik alana katılımını sağlamak açısından gerekli bir maddedir. Dolayısı ile kadının kalkınma sürecine katılımını artırmak yalnızca sosyal adaleti sağlamak açısından değil, aynı zamanda yoksulluğun azaltılması açısından da önem teşkil etmektedir. Ayrıca kadınların ekonomik, sosyal ve siyasal ağlarının güçlendirilmesi, sosyal ve küresel kalkınmayı gerçekleştirmenin en önemli koşullarından biridir.

Ben bu öncelikli politika alanlarının, şimdiye kadar düzenlenen Kadın20 etkinlikleri kapsamında geniş çapta tartışıldığına inanıyorum. Biz ulusların kadın politikaları oluşturmalarına ilham verecek olan kadının ekonomik açıdan güçlendirilmesi fikri temelinde, bu maddeleri tek bir metin halinde, Kadın 20’nin vizyonuna uygun olarak bir araya getirdik.

Ben sizlerden yalnızca bugün değil, tüm Kadın20 süreci boyunca Kadın20’nin politika alanlarını desteklemenizi ve tartışmalarda aktif rol almanızı rica ediyorum. Kadınların ekonomik açıdan güçlendirilmelerini sağlayacak etkili politikaların oluşturulması ve bunların uygulamaya geçirilmesinin, yalnızca uluslararası ortak bir çaba ile gerçekleşeceğine inanıyorum.

İnanıyorum ki bugün zirvede, verimli tartışmalarla dolu bir gün geçirdik. Burada sunulan politikaların hem güncel müzakereler hem de gelecek faaliyetler için çok değerli çıktıları olduğuna inanıyorum.

Göstermiş olduğunuz ilgiden ötürü çok teşekkür ediyor, sizleri saygıyla selamlıyor ve iyi akşamlar diliyorum.

Yazıyı Paylaşın!

Son Haberler

Bültenimize Abone Olun!

Bizi Takip Edin

Go to Top