Esnek zamanlı çalışma modelleri, kadınların ekonomiye katılımını yaygınlaştırıyor. İşverenlerin iş ortamlarını, kadının aile ile iş yaşamını kolaylaştıracak şekilde düzenlemesi hem devlet hem de özel sektör tarafından desteklenmeli.

Bu hafta kadın girişimciliğini destekleyen iş adamlarını yazdık.
21. yüzyılda kadınların ekonomideki yeri ile ülkelerin gelişmişlik düzeyleri arasında bir ilişki olduğu inkâr edilemez bir gerçek. Özellikle ekonomik açıdan Kuzey Avrupa ülkelerinde kadını çalışma hayatında mağdur etmeyecek yasaların kanunlarda öteden beri yer alması, ekonomideki kadın görünürlüğünü artırıyor. Son yıllarda ülkemizde kadın hakları konusunda yapılan çalışmalar, kadının çalışma hayatı içerisinde aktif yer almasını kolaylaştıracak düzenlemeleri de beraberinde getirdi. Ayrıca çalışma hayatında kadını destekleyen işverenlerin de son zamanlarda artış göstermesi, kadınları üretim alanında daha da görünür kıldı; onlara bireysel gelişim sağladığı gibi ülkemizin ekonomik gelişimine de katkıda bulundu.

ÖRNEK BİR İŞVEREN

Worldmed Dünya Sağlık Ürünleri şirketinin kurucusu Soner Atasever, kadınların çalışma hayatında aktif yer alarak üretim sürecine katkı sağlamalarını destekleyen bir isim. “21. yüzyılda ekonomimizin yeni lokomotifi kadınların, işgücüne ve üretime katkısı göz ardı edilemez” diyen Atasever, 1997 yılında kurduğu, sağlık sektörü tarafından kullanılan ürünlerin ithalat ve üretimini yapan şirketinde birçok kadın çalışana yer verir.

Şirketin öncelikli hedefi, özellikle ülkemizin dışa bağımlı olduğu sağlık sektöründe yoğun olarak kullanılan ürünlerin ithalatı ve üretimi. Bu hedefe yönelik olarak 2002 yılında Worldmed tescilli markaları ile tek kullanımlık önlük, bone, kolluk, galoş ve maske gibi ürünleri üretmek için alternatif projeler geliştirilir. Atasever, bu ürünlerin üretim sürecinde kadın çalışanların aktif rol almasının öncelikli olarak kadınlara kişisel ve ekonomik anlamda katkı sağlayacağını, uzun vadede ise ülke ekonomisine ivme kazandıracağını ifade ediyor.

DEVLET DE TEŞVİK ETMELİ

Öncelikle Sancaktepe, Bağcılar ve Alibeyköy’de pilot çalışma yapan şirket, herhangi bir ücretli işte çalışmayan kadınlara makineler vererek evde üretim yapmalarını sağlar. Zamanla bölgede taşeron atölyeler bularak, Ataşehir, Bağcılar ve Alibeyköy’de kadınların diğer sorumluluklarından arta kalan zamanlarında üretime katılmalarını teşvik eder.

Kadın çalışanlar saat 10.00’da bu atölyelere gelerek modelleme, kalıp, kesim, dikim, paketleme gibi işlerde çalışır. Öğlen evlerine gidip yaklaşık bir saat sonra tekrar gelerek saat 16.30’a kadar çalışmaya devam eder. Bu esnek çalışma saatleri sayesinde kadınlar aile bütçesine katkı sağlamanın yanında kendilerine olan güven duygusunu da geliştirirler.

İşverenlerin iş ortamlarını kadının aile ile iş yaşamı arasında hayatını kolaylaştıracak şekilde tanzim etmesi, kadının ekonomiye dahil olmasında son derece önemli olduğunu gösteren bu tip örnekler, devlet ve özel sektör eli ile desteklenmeli. Ailesine ve ekonomiye katkı sunan, üretimin bizzat içerisinde yer alan kadının topluma sunacağı sosyal faydayı da göz ardı etmemek gerekir.

ESNEK ÇALIŞMA MODELLERİ

Soner Atasever’in uyguladığı esnek çalışma modeli, Kadın ve Demokrasi Derneği’nin yürütme komitesinde yer aldığımız Kadın 20’de savunduğu iş-yaşam dengesi öncelik maddesinin sağlanması için yapılması gereken çalışmalara iyi bir örnek teşkil ediyor. Türkiye’nin iş-yaşam dengesini sağlayamadığı için kendini çalışma hayatının dışına iten kadınların potansiyellerini değerlendirmelerine katkı sağlayacak modeller ve paketlerin geliştirilmesi yönündeki girişimleri oldukça önemli. Gerek TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu tarafından kabul edilen ‘Aile Paketi’, gerekse Kadın 20 gibi oluşumlarla kadınların esnek çalışma modelleriyle ekonomiye katılımı yaygınlaştırılıyor.

ÜRETİME KADIN ELİ DEĞMELİ

Üretime kadın eli değmesi gerektiğini savunan Soner Atasever, sanayicilere de, “Esnek zamanlı çalışma programları ile aile bütçesine katkıda bulunmak için çalışmak isteyen kadın kardeşlerimize tüm sanayicilerimizin destek vermelerini istiyoruz” şeklinde çağrıda bulunuyor. Bu çağrı, kadınların ekonomik hayatta karşılaştıkları öncelikli bir problem olan finansal kaynaklara ve fırsatlara ulaşma bağlamında önemli bir çağrı. Çalışma potansiyeli ve isteği olan, esnek çalışma modelleri sayesinde çalışma fırsatı bulabilen kadınları finansal kaynaklarla buluşturacak girişimler, ekonomik kalkınmada kadın gücüne verilen değeri gösterecek. Bu sayede atıl konuma getirilen ve yeterli fırsat tanınmayan kadınlar
için daha adil bir ekonomik hayat oluşturulacak.

BİR + DA SEN EKLE

Soner Atasever, ‘Bir + da Sen Ekle’ adlı bir sosyal sorumluluk projesi ile uygun olan mahallelerde küçük ölçekli atölyeler kurup kadınların boş zamanlarında üretime ve aile bütçelerine katkı sağlamalarını amaçladıklarını söylüyor. “Bu projede huzur, mutluluk ve gelecek var” diyen Atasever, tüm işverenleri projelerine destek vermeye davet ediyor.

İTO Dergisi haber linki için tıklayınız.

Yazıyı Paylaşın!

Son Haberler

Bültenimize Abone Olun!

Bizi Takip Edin

Go to Top