20. Yüzyılın son çeyreğinde, medeniyetin beşiği olduğu iddia edilen Avrupa’nın göbeğinde yarım milyona yakın Boşnak, Sırplar tarafından katledildi. Sırpların 11 Temmuz 1995 günü Srebrenitsa’ya karşı giriştiği saldırıda resmi rakamlara göre 8 bin 372 Boşnak, General Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürüldü.
Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün Srebrenitsa’yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın gerçekleştirilen katliam, “gelişmiş” ve “demokratik” Avrupa ülkelerinin gözleri önünde gerçekleşmiş ve bu büyük toplu insan kıyımına seyirci kalınmıştır.
BM’nin en üst mercileri tarafından “BM sizi koruyacaktır’ taahhüdü ile her türlü silahtan arındırılan Srebrenitsa kurbanları, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da insanlığa karşı işlenen en büyük suçtur.
Srebrenitsa Katliamı, Avrupa’nın Yahudi Soykırımı’ndan sonra diline pelesenk ettiği ‘bir daha asla’ sloganına rağmen bütün Avrupa devletlerinin gözleri önünde ve yanı başlarında yaşanmıştır. Bugün Ortadoğu halklarına “özgürlük” getirdiklerini iddia ederek bu topraklara zulüm ve terör taşıyan, gelişmekte olan ülkelere insan haklarını gerekçe göstererek müdahalelerde bulunan Avrupa Birliği ülkeleri, Müslüman toplumlara karşı olan şiddet yanlısı tutumlarını da yaşanan soykırımı görmezden gelerek ortaya sermişlerdir.
Biz KADEM olarak; soykırımın 20. yılında, başta insanlık ayıbı bu saldırılara seyirci kalan pek çok Avrupa Birliği ve dünya ülkelerini ve yine katliama göz yuman dönemin Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nü kınıyoruz. Sıcaklığını hala koruyan Srebrenitsa Katliamını unutmadığımızı ve asla unutturmayacağımızı kamuoyuna saygılarımızla bildiriyor, ölenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Kadın ve Demokrasi Derneği